Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesinde, Avukatlık Kanunu’na göre mahkeme, hakim ve yargı yetkisine haiz bulunan organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişiler adına dava açma, savunma yapma ve adli işlemleri takip etme yetkisinin baroya kayıtlı avukatlara ait olduğu belirtildi.
Arzuhalciliğin, hiçbir denetime tabi olmayan, vergi yükümlülüğü bulunmayan, yetki ve sıfat sorumluluğu olmayan kişilerin aracılık yaparak menfaat sağladıkları bir iş haline geldiği ifade edilen dilekçede, “Adaletin dağıtılmasına yardımcı olmak amacıyla öğrenim görmemiş, etik anlayışı özümsememiş, sözleri ve eylemleri denetim altına alınmamış, bir organizasyon çatısı altında birleşmemiş kişilere adaletin dağıtılmasına yardımcı olma görevi verilemez.” denildi.
Avukatlık Kanunu’nun arzuhalcilerin faaliyetini engellediği bildirilen şikayet dilekçesinde, adliyelerin arzuhalci hataları nedeniyle geri dönüşü olmayacak şekilde haklarından mahrum kalma örnekleriyle dolu olduğu ifade edildi.
Dilekçede, bu gerekçelerle adliye binası çevresinde arzuhalcilik yapan kişilerin belirlenerek haklarında Avukatlık Kanunu’na muhalefetten işlem yapılması talep edildi.
