Buse Nur Canpulat
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Sosyal Medyada Gördüğümüz Beslenme Trendleri: Gerçek mi, Efsane mi?

Sosyal Medyada Gördüğümüz Beslenme Trendleri: Gerçek mi, Efsane mi?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyetisyenlik öğrencisi olduğumu söylediğimde çevremden en çok gelen soruları tahmin edebilirsiniz:

“Aralıklı oruç gerçekten işe yarıyor mu?”,

“Detoks suları yağ yakar mı?”,

“Gece sekizden sonra yemek yemek kilo aldırır mı?”

Bazen ailemden, bazen arkadaş çevremden, bazen de hiç tanımadığım insanlardan duyduğum bu sorular bana şunu gösterdi: Hepimiz daha sağlıklı olmak istiyoruz, fakat çoğu zaman doğru bilgiye ulaşmakta zorlanıyoruz. Ben de bu bölüme başlamadan önce sosyal medyada önüme düşen her “trend”e inanıyor, kısa sürede sonuç alacağımı düşünüyordum. Fakat derslerde öğrendiklerim bana işin aslında bambaşka olduğunu öğretti.

Saatten Çok İçerik Önemli

En yaygın inanışlardan biri “Gece sekizden sonra yemek kilo aldırır” düşüncesi. Bu cümleyi neredeyse her yerde duymuşsunuzdur. Oysa bilimsel açıdan kilo aldıran şey, saat değil; gün boyunca aldığımız toplam enerji ve bu enerjinin nasıl harcandığıdır. Tabii ki gece geç saatlerde ağır, yağlı yemekler yemek sindirimi zorlaştırabilir, uyku kalitesini bozabilir. Ama “sekizden sonra bir şey yemezsen zayıflarsın” gibi katı bir kural aslında doğru değildir. Burada mesele saatte değil, toplam dengededir.

Detoks Suları Mucize mi?

Bir diğer popüler trend ise detoks içecekleri. Limonlu su, salatalıklı su ya da rengarenk sebze karışımları… Sosyal medyada sık sık “3 günde 5 kilo verdiren detoks” başlıklarıyla karşımıza çıkıyor. Gerçek şu ki, bu içecekler ödem atmaya ve sıvı alımını artırmaya yardımcı olabilir, ancak tek başına yağ yakmaz. Vücudumuzun en büyük detoks organı zaten karaciğer ve böbreklerdir. Onları desteklemek için yapılacak en güzel şey ise yeterli su içmek, dengeli beslenmek ve düzenli uyumaktır.

Aralıklı Oruç ve Diğer Popüler Diyetler

Son yıllarda en çok konuşulan konulardan biri de aralıklı oruç (intermittent fasting). Gerçekten işe yarıyor mu? Araştırmalar, bu beslenme modelinin bazı kişilerde kilo kontrolü ve insülin duyarlılığı üzerinde olumlu etkiler gösterebileceğini söylüyor. Ama herkes için uygun değil. Özellikle yoğun tempoda çalışan, kronik hastalığı olan ya da yeme bozukluğu geçmişi bulunan bireylerde riskli olabilir. Yani bir diyetin popüler olması, herkes için doğru olduğu anlamına gelmez. Diyet kişiye özel olmalıdır.

Neden Bu Kadar İnanıyoruz?

Peki neden sosyal medyada gördüğümüz bu trendleri hemen denemek istiyoruz? Çünkü çoğu insan hızlı ve kolay çözümler arıyor. “3 günde 5 kilo”, “1 haftada göbek eriten karışım” gibi başlıklar kulağa çok cazip geliyor. Oysa sürdürülebilir olmayan hiçbir yöntemin uzun vadede faydası yok. Bilim bize defalarca gösterdi ki kalıcı değişim, sabır ve düzenle mümkün.

Gerçek Olan Ne?

Sağlıklı yaşamın temelinde çok basit ama güçlü kurallar var:

  • Dengeli ve çeşitli beslenmek,
  • Yeterli su içmek,
  • Hareketi hayatın parçası haline getirmek,
  • Düzenli uyumak.

Son olarak

Bir diyetisyen adayı olarak gördüğüm en büyük sorun, bilgi kirliliği. İnsanlar iyi niyetle daha sağlıklı olmak isterken yanlış bilgilerle hem kendilerine zarar verebiliyor hem de hayal kırıklığı yaşayabiliyor. Bu yüzden bu köşede, sosyal medyada sıkça karşılaştığımız beslenme trendlerini bilim ışığında ele alıp, “gerçek mi yoksa efsane mi?” diye sorgulamaya devam edeceğim. Çünkü inanıyorum ki bilgi paylaştıkça güçlenir ve sağlıklı yaşam, doğru bilgiyle başlar. 🍏

Sosyal Medyada Gördüğümüz Beslenme Trendleri: Gerçek mi, Efsane mi?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.