Elif Ceylan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. İnsan ve Edebiyat

İnsan ve Edebiyat

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Edebiyat kelimesinin kökü aslında ”edep”ten gelir. İnsanın edeplice yaptığı eleştiri, serenat ya da duyumsamadır. Edebiyat insan için vardır, buna isterseniz bir felsefi görüş, isterseniz de varsayım deyin. Hakikat olan insanadır.

Allah’ın dünyayı kaç günde yarattığına dair söylemler gibi söylemlere sahiptir edebiyat. İnsanı her yönden kuşatır etkisi altına almak için, bazıları ruhunu edebiyata adar bazen de edebiyat, ruhunu o kişiye adar. O sebepten de edebiyatın gücü asla yok sayılmamalıdır.

Toplumu saran tüm meseleler, dergiler, gazeteler, haberler… Bunlar hep edebiyatın etkisinde gelişmiştir. Bu yolda emek ve çaba veren çoğu yazar kendini ilerletmiş ve edebiyatın aslına vararak hayat gayesini bulmuştur. Asla küçümsenmemelidir yazın, asla göz ardı edilmemelidir. İnsan her zaman yazmalıdır, mutlu olduğunda, üzgün olduğunda, sevinçli ya da stresli olduğunda… Her an yazmalı, kalemini her an oynatmalı. Sonuçta harfleri tasarruf ederek kullanmıyoruz, dünya yazın için dönüyor, insan için ve insan kaderi için.

Aşkın ya da diğer manevi duyguların gücü hakkında duyduğunuz en güzel sözlere sahiptir edebiyat. Onun da bir dili vardır, kendince anlatma şekli ya da kendince yaşama şekli. Edebiyata yaşam veren insandır, insana yaşam veren edebiyattır. Allah kullarına insanları(yani bizi) ona kulluk etmemiz için yarattığını söylerken bir yandan da ”oku!” diye başlar emrine. Halbuki insan zaten amacıyla doğmamış mı? İnsan için gerçek bir amaç olamaz mı okumak? Olayları ve şahsiyetleri yazıtlarında yaşatmak? Bunları gerçek bir amaçtan saymayan daha nice kişilik vardır ama edebiyatın gücü gerçekten küçümseniyor mu?

Günümüzde gerçek edebiyat değerinde kaç eser ya da deneme var? Bunları saysak bir elin parmağını geçmez ama neden daha iyisi için çabalamıyoruz? Var olduğumuz çoğu dönemde, tanzimat, servetifünun, fecriati, bir sürü dönem varken bu eserleri veremeyecek neyimiz eksik? Neden okumadan kendimizi yazmaya veriyoruz? O zaman problemimiz budur.

Problemimiz ustaca kaleme alınan eserleri okumak değildir sadece, iyi şeyler her zaman iyi ders verir fakat kötü eserler de bir ders için vardır. Hiçbir eseri kötü diye nitelendirmek olmaz çünkü seni iyiye ulaştıracak eser her zaman iyidir. Bu yüzden okuduğumuz eserleri tüm samimiyetimizle okumak ve kendi kafamızda incelememiz gerekir. Her kitap okunmaz elbette fakat okuduğumuz eserleri bazen seçmeyiz ve bir sürpriz! Piyasanın yüzüne dahi bakmadığı bir eserden alabileceğimiz maksimum verimi alırız. Bu sebepten de çoğunluğun değil kendi sesimize odaklanmamız gerekir. Edebiyat bir derstir diyordum ya, bundan bahsediyordum.

Gerçek bir yazar olmak her aklına geleni yazmak değildir toplumun derinine saklısına girebilecek, hatta bir evi dağıtabilecek potansiyelde yazmaktır. Edebiyat kendini sanata adayan herkese sunar, o gücü verir insana. Ve de edebiyat bizimdir.

İnsan ve Edebiyat
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!