Liyakat, eski çağlarda bir işin yapılabilme yeterliliği olarak tanımlanırken, modern dönemde çok daha kapsamlı bir anlam kazanmıştır. Artık liyakat, yalnızca işe alım aşamasında aranan bir kriter değil, kariyer boyunca sürekli olarak göz önünde bulundurulması gereken bir nitelik haline gelmiştir. Bu nedenle, liyakat, işe alım ve atama süreçlerinin ötesinde, çalışma hayatı boyunca sürekli izlenen bir referans olmalıdır. Organizasyonların, çalışanların liyakatini sürekli takip edebilecek bir sistem kurmaları gerekmektedir.
Devlet yönetimi, diğer organizasyonlardan hem nitelik hem de nicelik açısından farklılık göstermektedir. Bu farklılık, yönetim anlayışında da kendini göstermelidir. Devlet yönetiminde liyakat, diğer organizasyonlara göre çok daha kritik bir öneme sahiptir. Çünkü devlet çalışanlarının sorumlulukları doğrudan topluma karşıdır ve bu çalışanların finansmanı, toplumun ödediği vergilerle sağlanmaktadır. Bu nedenle, devlet yönetimindeki atamaların bu hassasiyetle yapılması gerekmektedir. Atamaların kamuoyunda tartışılması da bu durumun doğal bir sonucudur.
Yeni çağda, liyakat kavramı yalnızca işe alım ve atama süreçlerinde dikkate alınacak bir kriter olmaktan çıkmış, devlet yönetimindeki tüm kademelerde sürekli izlenecek ve performans sisteminde yer alacak bir ölçüt haline gelmiştir. Dünya sürekli bir değişim içindedir ve bu değişim, gelişimi beraberinde getirir. Herkesin bu değişime hızla uyum sağlaması, yani doğayla uyum içinde olması gerekmektedir. Değişime ayak uyduramayanlar başarılı olamaz. Devlet yönetimleri de sistematik olarak bu değişimlere hızlı bir şekilde adapte olmalıdır. Ayrıca, çalışanların verimliliğini ve performansını sürekli izleyen sistemler kurulmalıdır. Geçmişte oluşturulan ve somut sonuçlar vermeyen performans yönetim sistemleri artık geçerliliğini yitirmiştir.
Yeni çağın başarılı devlet yönetimleri için, Liyakat Takip Sistemi (LTS) kurulmalıdır. Bu sistem, çalışanların yeni çağın liyakat tanımını sürekli olarak takip edecek bir yapı sunacaktır. Takip edilecek liyakat kavramının yeni tanımı “Liyakat 5.0” olarak adlandırılmaktadır. Liyakat 5.0, işin gerektirdiği bilgi ve deneyime sahip, vizyon sahibi bireylerin, işlerini etkili bir şekilde yapabilmeleri için gerekli ahlaki ve psikolojik yeterliliklere sahip olmalarını ifade eder.
Liyakat 5.0 tanımının formülü şu şekildedir:
Liyakat 5.0 = Bilgi + Deneyim + Vizyon + Ahlak + Psikolojik Yeterlilik
Devlet yönetiminde yer almak isteyen bireylerin, işin gerektirdiği bilgi ve deneyime sahip olmasının yanı sıra, dünyayı tanıması ve geleceğe dair bir vizyona sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, ahlaki bir sorumluluk bilinciyle, devlet görevini bir emanet olarak görmeli ve topluma karşı olan sorumluluklarını unutmamalıdır. Psikolojik olarak da yeterli bir şekilde işine odaklanmalıdır. Devlet yönetimi, çalışanlarında, Liyakat 5.0’ın kriterlerini sürekli olarak izlemeli ve sonuçlarını çalışanların siciline işleyerek somut sonuçlar elde etmelidir. Böylece, “bir kere devlete girmek yeter” düşüncesi sona erdirilmiş olur.
“Kapağı devlete atmak” ifadesi, devlete girdikten sonra her şeyin önemsizleştiğini ifade eden bir deyimdir. Bu tür mitleri yıkmak ve yeni çağın gerekliliklerine uygun hareket etmek son derece önemlidir. Aksi takdirde, yeni çağın süper güçlerinden biri olma hedefi gerçekleştirilemez. Bu çalışmalar, gelişmiş uygulamalar değil, temel yeterlilikleri sağlamak için gereklidir. Eski yönetim ilkeleri ve uygulamaları terk edilmelidir. Yeni yönetim anlayışına uygun olarak, modern devlet yönetimi sistemleri ve uygulamaları inşa edilmelidir. Her devlet, yeni çağın gerekliliklerine göre hareket etmelidir.
Dünya düzeni yeniden şekilleniyor ve her devlet bu yeni düzende kendini süper güç olarak konumlandırmaya çalışıyor. Ancak, yönetimsel altyapısını oluşturacak olan devletler, süper güç haline gelecektir. Bu nedenle, yönetimlerini yeni çağın gerekliliklerine göre yeniden yapılandırmaları gerekmektedir. Eski yaklaşımları terk edip, Liyakat Takip Sistemi gibi yenilikçi uygulamaları benimsemeleri gerekmektedir.