Devlet yönetimi, hem yatay hem de dikey düzeyde oldukça kapsamlı bir organizasyondur. Bu kadar büyük bir yapının etkin bir şekilde yönetilmesi, sıkı kurallara dayanan ve sürekli olarak geliştirilen bir sistemin varlığına bağlıdır. Aksi takdirde, organizasyonun yönetim yeteneği kaybolduğunda kontrolü yeniden sağlamak son derece zorlaşır. Bu durum, ekonomik, yönetimsel ve toplumsal zararlara yol açabilir. Devlet yönetimindeki tüm yetkiler ve bu yetkilerle bağlantılı kurumların iyi bir şekilde koordine edilmesi için etkili bir sistemin kurulması gerekmektedir.
Yönetimsel açıdan, organizasyonların büyüklüğü arttıkça denetim ihtiyacı da artar; bu durum değişmez ve kesindir. Devlet yönetimleri, en büyük ölçekli organizasyonlar olduğundan, denetim ihtiyacı en üst seviyededir. Yönetimsel denetim sağlanmadığında, devlet yönetiminde gerekli olan şeffaflık sağlanamaz ve yönetimin başarısını artırmak için gereken iyileştirmeler tespit edilemez. Kısacası, yönetimsel denetim eksikliği belirsizlikler yumağına yol açar. Denetim, organizasyonun mevcut durumunu, yapılması gereken iyileştirmeleri, revizyonları ve politika değişikliklerini belirler.
Yönetimi bir vücuda benzetirsek, sağlıklı kalmak için düzenli checkup yapılması gerekiyorsa, yönetimin de mevcut durumunu değerlendirmek için denetime ihtiyacı vardır. Vücutta beklenmedik hastalıkların ortaya çıkması gibi, yönetimde de denetim eksikliği sorunların zamanında tespit edilmemesine ve beklenmedik sorunların ortaya çıkmasına neden olur.
Devlet yönetiminin erklerinden biri olan yasama, yasaların oluşturulduğu yerdir. Yasama faaliyetleri, devlet yönetiminde kuralların belirlendiği ve toplumun yaşam kurallarının denetlendiği süreçlerdir. Ancak yasamanın işlevini yerine getirememesi her zaman açıkça görünmez. Yönetim körlüğü nedeniyle yasama erkinin gereksiz yere büyümesi, yasama faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini engeller ve devlet yönetiminde bozulmalara yol açar. Yasama erkindeki bozulma, diğer erklerin de etkin çalışmamasına neden olur ve bu durum, devlet yönetimindeki hataların hızla büyümesine yol açar.
Devlet yönetiminde yönetim körlüğünün en büyük sorunu, organizasyonun gereksiz büyümesinin fark edilmemesidir. Devlet yönetimi, olması gereken seviyeden çok daha fazla büyüdüğünde, organizasyonun finansmanındaki artışın bütçeye getireceği yük ve başarısız yönetimin getireceği yükler nedeniyle verimlilik hızla düşer. Bu durumda, topluma ek vergi yükleri getirilmek zorunda kalınır. Ayrıca, verimsiz bir yönetim nedeniyle toplumun daha fazla vergi vermesi, tepkilere yol açar. Bu sorunlar domino etkisiyle artar ve içinden çıkılmaz bir hal alır; nihayetinde devlet yönetimi iflas eder.
Yasama erkinin büyüklüğünün optimum seviyede olması beklenir. Yasama erkinin, devlet yönetimi içinde kurulacak bir denetim birimi aracılığıyla yönetimsel olarak denetlenmesi, yasamanın daha sağlıklı çalışmasını sağlayacaktır. Böyle bir denetim mekanizması, gereksiz personel sayısından ve prosedür yüklerinden kurtulmayı mümkün kılarak daha verimli bir çalışma ortamı yaratır.
Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Yaklaşımında yönetimsel denetim, yönetimin en önemli parçasıdır. Denetim mekanizması yoksa o yönetim tam olarak işlevini yerine getiremez. Bu nedenle, yönetimsel denetim mekanizması kurulmalı ve siyaset, bürokrasi ve diğer gruplar ve etkenlerden bağımsız bir şekilde görevini yerine getirmelidir. Yasama faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi de denetim mekanizmasına bağlıdır. Denetim mekanizması olmayan bir devlet yönetiminde yasama, etkin ve verimli çalışamaz; bu da ülkenin kalkınmasını ve toplumda refah seviyesinin artmasını engelleyen bir unsur haline gelir.
