Emrihan AYDIN
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Devlet Yönetiminde Yönetimsel Boşluk ve Yönetimsel Çatışma

Devlet Yönetiminde Yönetimsel Boşluk ve Yönetimsel Çatışma

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yönetim, başarı için çok disiplinli bir yaklaşım gerektiren bir bilim dalıdır. Hem teorik hem de pratik alanda disiplinli yöntemler ve uygulamalar şarttır. Diğer bilim dallarına göre daha geride kalan yönetim, insanlık tarihiyle birlikte ortaya çıkmış olmasına rağmen, hâlâ bilim mi yoksa bir model mi olduğu konusunda tartışmalar sürmektedir. Bu alanda birçok konunun gözden geçirilmesi ve yeniden ele alınması gerekmektedir. Özellikle alt başlıkların net bir şekilde belirlenmesi ve bu belirlemenin doğru bir şekilde yapılması son derece önemlidir.

Sanayi devrimleriyle birlikte üretim teknolojisi büyük bir gelişim göstermiştir; ancak yönetime, üretim kadar önem verilmemesi nedeniyle dengesiz bir gelişim yaşanmıştır. Yönetim, üretim teknolojileri kadar ilerleyememiş ve bu nedenle üretimin gerisinde kalmıştır.

Devlet yönetimi, yönetim biliminin alt dallarından biridir. Ancak bugüne kadar, yakın zamanda başarısız olan iki yaklaşım dışında somut bir çalışma yapılmamıştır. Pandemi süreciyle birlikte bu iki yaklaşım da geçerliliğini yitirmiştir. Ardından Merkez Anadolu yaklaşımı gündeme gelmiş, bu yaklaşımın dışında başka somut çalışmalar bulunmamaktadır.

Dünya genelinde kabul edilen bir yanlış algı vardır ki, bu da seçimle iktidara gelen partilerin devletin sahibi gibi hareket etme algısıdır. Devletin gerçek sahibi toplumdur. Seçimle göreve gelen iktidar üyeleri, devlet politikalarını yürütmekle yükümlüdür. Kuvvetler ayrılığı ilkesinde iktidara “yürütme” denilmesinin sebebi de budur. Mevcut düzeni, politikaları ve stratejileri uygulayan güç, iktidardır. Ancak dünya genelinde, yönetimde olduğu gibi, iktidar içinde de yanlış algılar mevcuttur. Siyaset, devlet organizasyonunun disiplinini bozan bir unsurdur. Çünkü kararlar, uygulamalar ve yürütmeler genellikle siyasi kaygılar ve çıkarlar doğrultusunda alınır. Hatta bazen siyasi çıkarlar, ülke çıkarlarının önüne geçebilir. Bu durum, devlet yönetiminde disiplinin bozulmasının kaynağının siyaset olduğunu bir kez daha göstermektedir.

Devlet yönetimi, hem planlama hem de uygulama aşamalarında disiplin gerektirir. Bu disiplin, devlet yöneticilerinin hayatlarını devlete ve ülkeye adaması gerektiğini ortaya koyar. Eğer devlet yöneticileri bu disiplinden saparsa, devletin ciddiyeti kalmaz, politikaları ve stratejileri işlemez, yönetim büyük bir boşluğa düşer. Devlet yönetiminde disiplin kaybına bağlı olarak ortaya çıkan bu boşluğa “yönetimsel boşluk” denir. Bu nedenle, siyaset, bürokrasi ve diğer grupların disiplinli bir şekilde yönetim kurallarına uymaları sağlanmalıdır. Her grup kendi çıkarları doğrultusunda devlet yönetiminde uygulama yapmaya devam ederse, bu durum yönetimde çatışmalara yol açar. Gruplar arasındaki çıkar çatışmaları, devlet yönetiminde zafiyetlere neden olur ve buna “yönetimsel çatışma” denir. Sonuçları oldukça ağır olur.

Yönetimsel boşluk ve yönetimsel çatışma, devlet yönetiminde disiplinin kaybolması sonucu ortaya çıkan, kalkınmayı ve toplumsal refahı engelleyen unsurlardır. Ayrıca, toplumsal huzuru bozarak siyasal nedenlerden kaynaklanan kutuplaşmalara yol açabilir.

Bu nedenle, yürütme erki yani iktidar üyeleri, devlet yönetimi disiplinine uymalı ve devlet ile ülke çıkarlarını öncelikli olarak gözetmelidir. Devletin çıkarı, hiçbir siyasi çıkarla kıyaslanamayacak kadar önemlidir.

Sonuç olarak, devlet yönetiminde planlama ve uygulama aşamalarında disiplin en önemli unsur olmalıdır. Devlet yönetiminde yer alan tüm grupların bu disipline azami ölçüde uyması gerekmektedir. Yönetimsel boşluk veya çatışma durumlarında, yönetim grupları sıfırlanmalı ve yeniden organize olmalıdır.

Devlet Yönetiminde Yönetimsel Boşluk ve Yönetimsel Çatışma
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!