Dünya nüfusu arttıkça ve sanayi devrimleriyle teknoloji geliştikçe, yönetim kavramı giderek daha fazla önem kazanıyor. Liderlik, bu yönetim süreçlerini yönlendirerek ve kalabalıklarda heyecan yaratarak gelişmeleri hızlandırma potansiyeline sahip. Ancak toplulukları, sürekli artan süreçler ve her gün yeni pozisyonların eklendiği organizasyon yapıları nedeniyle liderlik giderek daha karmaşık hale geliyor. Ayrıca, teknoloji ile insan emeğinin entegrasyon düzeyinin belirli bir standardının olmaması, liderliği daha da zorlaştırıyor.
Yeni çağda gelişen teknoloji, iş yapma biçimlerinde kolaylıklar sağlarken, liderlik de aynı oranda zorlaşıyor. Bu zorlu görevi başarıyla yerine getirebilecek liderlerin, güçlü sinirlere, sonsuz sabra ve “glokal” bir anlayışa sahip olmaları gerekiyor. Glokallik, küresel düşünmeyi yerel hareketle birleştirmek anlamına geliyor; yani dünya genelindeki gelişmeleri bulunduğunuz yere uyarlayıp uygulamak. Bu beceri, yeni çağın liderlik tanımında en önemli unsurlardan biridir.
Kalabalık organizasyonlarda, liderin yakın çevresindeki kişi sayısı da artar. Özellikle devlet yönetimindeki liderlerin çevresi oldukça geniştir. Bu kalabalık içinde, düşüncelerini net bir şekilde ifade edebilen ve muhakeme yeteneğini kaybetmeyen liderler başarılı olacaktır. Yakın çevre, lideri manipüle etmeye çalışabilir ve bu durum suiistimallere yol açabilir. Liderin çevresi, gücünü artırarak kendi vesayetini kurma çabasında olabilir ki bu, devlet yönetiminde son derece tehlikeli bir durumdur. Eğer lider, yakın çevresinin manipülasyonunu fark etmez veya lider suiistimallere göz yummaya devam ederse, o zaman bu çevrenin vesayeti ortaya çıkabilir. Görünüşte güç, devlet liderinde gibi görünse de, asıl güç yakın çevresine geçmiş olabilir.
Organizasyonlar büyüdü, insanlar kalabalıklaştı ve bilgi, doğruluğuna bakılmaksızın hızla yayılabiliyor. En üst düzey iletişimler bile dezenformasyona uğrayabiliyor. Zaman artık daha hızlı akarken, devlet liderlerinin görev, sorumluluk ve yükleri de her geçen gün artıyor. Bu karmaşa içinde liderlerin doğru kararlar alarak ülkeyi etkili bir şekilde yönetmesi gerekiyor. Bu nedenle, liderin sabır, sinir, fiziksel kondisyon ve duygusal zeka gibi bireysel özellikleri yüksek düzeyde gelişmiş olmalıdır. Yeni çağda liderliğin tanımı değişirken, tüm bu etkenlerin göz önünde bulundurulması ve liderliğin sadece doğuştan gelen bir yetenekten ibaret olduğu algısının değişmesi gerektiği düşüncesi benimsenmelidir. Teorik ve pratik eğitimlerle liderlik geliştirilebilir bir kavramdır.
Yeni çağda liderliğin tanımı nedir?
Liderlik, doğuştan gelen özelliklerin üzerine teorik ve pratik eğitimlerle kazanılan yetkinliklerin eklenmesiyle oluşan bir durumdur. Liderliğin tanımında yer alan çerçeve kesin bir şekilde belirlenmelidir. Bu çerçeveye, gelişen koşullara göre yeni kavramlar ve tanımlar eklenebilir, ancak genel hatları bu şekildedir.
Devlet yönetiminde suiistimallerin engellenmesi için lider, otoritesini yakın çevresi için net bir şekilde ortaya koymalı ve suiistimallere fırsat vermemelidir. Devlet yönetiminin bu konuda sistematik çözümler üretmesi ve mekanizmalar geliştirmesi de gereklidir. Sistemin geliştirdiği önlemler mekanizması kolay kolay delinemez şekilde kurgulanmalıdır.