Tarih, bir milletin ortak değerlerinin ötesinde, geleceğe yönelik öngörüleri ve stratejileri şekillendiren en önemli kaynaklardan biridir. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerin yöneticileri ve halkları tarihlerini bilmekte ve bu tarihlere sahip çıkmaktadır. Tarih, geçmişe bakarak geleceği anlamak anlamına gelir ve bu nedenle bir devletin süper güç olma yolunda önemli bir referans kaynağıdır. Eğer bu referans kaynağı gerektiği gibi kullanılmıyorsa, o devletin süper güç olma olasılığı oldukça düşüktür.
Tarih, devlet yöneticilerinin derinlemesine bilmesi ve kendi tarihlerini iyi kavraması gereken bir bilim dalıdır. Bu nedenle, tarih, etkili devlet yönetimi açısından son derece önemlidir. Ancak geçmişten günümüze tarih bilimi, birçok yanlış bilgi ve yanıltıcı yorumdan etkilenmiş ve bu durum farklı tarih türlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Tarih, çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir:
1. Herkesçe bilinen ve okullarda okutulan hali (Bilinen Tarih),
2. Herkesçe bilinmesine ve her yerde yer almasına karşın, unutturulmaya çalışılan tarih (Unutturulan Tarih),
3. Dezenformasyondan önceki yaşananların yer aldığı gerçek hali (Gerçek Tarih),
4. Sır niteliği taşıdığı için herkesten saklanan gerçeklerin olduğu hali (Sırlı Tarih).
Tarih biliminin çoğu zaman maalesef kazananlar tarafından yazılması, gerçeklerin çarpıtılması alışkanlığı haline gelmiştir. Bu nedenle, bugün doğru bildiğimiz pek çok şey aslında yanlıştır; yanlış bildiğimiz birçok şey ise gerçektir. Tarihi çarpıtarak yanlış kayıtlara neden olanlar, insanlığa karşı suç işlemiş sayılmalıdır.
Yeni Dünya 5.0, tarihe bakış açısını “Tarih 5.0” olarak adlandırmakta ve gerçekleri ortaya çıkarmaya yönelik bir yaklaşım benimsemektedir. Bu yeni çağda, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasıyla dünyanın geçmişine dair bir aydınlanma yaşayacağına inanılmaktadır. Tarih 5.0, çeşitli araçlar kullanarak gerçek tarihi açığa çıkarmayı hedeflemekte ve özellikle yönetimsel açıdan tarihin sorgulanmasının önemini vurgulamaktadır. Bu yaklaşım, devlet yöneticileri için değerli bir vizyon sunan bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Tarih 5.0, yönetim tarihi üzerine araştırmalar yapmak amacıyla bir Yönetim Tarihi Enstitüsü’nün kurulmasını önermektedir. Bu enstitü, öncelikle güvenilir tarihsel bilgilere ulaşmayı, ardından bu bilgileri yönetim perspektifiyle değerlendirerek devlet yöneticileri için başvurulabilecek kaynaklar oluşturmayı hedeflemektedir. Yönetim Tarihi Enstitüsü, Tarih 5.0’ın en önemli aracı olarak öne çıkmaktadır. Bu araç, doğru bilgi örüntülerine dayanan tarihi verileri toplayarak, bu bilgileri yönetim bakış açısıyla yorumlayıp kaynak eserler üretmekle görevli olacaktır. Tarihin yanlış olduğu noktalar tarih uzmanları tarafından tespit edilirken, doğru tarih bilgilerini yönetim perspektifiyle yorumlama süreci, liyakat esasına dayalı olarak görev yapan yönetim uzmanları ve bilim insanları tarafından gerçekleştirilecektir. Böylece, her iki alanın işbirliği sayesinde devlet yöneticileri ve yönetim tarihiyle ilgilenenler için değerli kaynak eserler ortaya çıkacaktır. Ayrıca, devlet arşivlerine daha önce mevcut olmayan özgün ve eşsiz kaynaklar kazandırılacaktır.
Tarih 5.0, tarihin karanlık ve gerçeklerle aydınlatılmamış yönlerinin araştırılarak doğru bilgilerle değiştirilmesini ve gerçek tarihin gün yüzüne çıkarılmasını savunmaktadır. Ayrıca, ortaya çıkan tarihin yönetim perspektifiyle yorumlanarak yönetim tarihi alanında çalışmalar yapılmasının gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Devlet yöneticisi olabilmek için tarih bilgisinin derinlemesine bilinmesi gerektiği de Tarih 5.0’ın temel ilkelerindendir. Tüm bu çalışmaların, kurulacak olan Yönetim Tarihi Enstitüsü aracılığıyla gerçekleştirilmesi uygun ve yerinde olacaktır.
