Yeni çağda devletlerde merkeziyetçiliğin ve âdem-i merkeziyetçiliğin daha yükseleceği ve ulusal devletlerin hâkim olacağı bir dünya bizi bekliyor. Her iki yapının birbiriyle iç içe olduğu bir ulusal yapı olacak. Bu bağlamda merkezi yönetimin de yerel yönetimin de görevlerinin yeniden tanımlanması, konumlandırmasının yeniden yapılması, hizmetlerin paylaşımının sil baştan yapılması ve bunların standart hale getirilmesi gerekiyor. Aksi durumda yetki çatışmaları ya da belirsizliği gibi yönetimde boşluklar ortaya çıkacaktır. Bu da devlet yönetiminde zafiyetlere sebep olacaktır.
Hizmetlerin üretim, faydalandırma ve süreklilik evrelerinin dağılımı doğru yapıldığı takdirde merkeze en uzak noktayla merkez arasındaki hizmetlerin bir farkı olmayacaktır. Her iki yönetimin birbirinden bağımsız hizmet üretmesi düşünülemez. Hizmet üretme, sunma, geri bildirim ve revize evrelerindeki rollerin dağılımı önem taşımaktadır. Yerel yönetimler, olması gerektiği gibi, kaliteli hizmetin üretilmesinden; merkezi yönetim ise hizmetin her yerde eşit olmasından sorumludur. Ayrıca yönetimsel denetim gerçekleştirerek yönetim kalitesinin maksimizasyonunu ve bunun sürekliliğini sağlamalıdır.
Merkezi yönetim tüm bunları, kurulacak Yerel Yönetim Hizmetleri Bakanlığı ile tek elden sağlıklı şekilde yürütebilir. Merkeziyetçilik ile adem-i merkeziyetçilik arasında iletişimi sağlayacak, koordinasyonu yürütecek ve en önemlisi üretilecek kamu hizmetlerinde standardizasyonu sağlayacak tek çözüm Yerel Yönetim Hizmetleri Bakanlığı’nın kurulmasıdır.
Daha önce 5 Ocak 1978 – 12 Kasım 1979 tarihleri arasında Yerel Yönetim Bakanlığı kurulmuş fakat uygulamadaki yanlışlıklar yüzünden ömrü çok kısa sürmüştü. Bakanlığını Mahmut Özdemir’in yaptığı Yerel Yönetim Bakanlığı, merkezi yönetimin partisi ile muhalif partiye mensup yerel yöneticiler arasındaki çatışma ve kavgalar sebebiyle başarılı olamamıştır. Fakat doğru tektir ve yanlış uygulamadan dolayı başarılı olmamış bir uygulama örnek olarak baz alınmamalıdır.
Yaklaşık iki sene faaliyet gösteren Yerel Yönetim Bakanlığı; güzel çalışmalara da imza atmıştır. Bu bağlamda çok amaçlı ve kapsamlı belediye birlikleri kurulmasını desteklemiş, bu dönemde kapsamlı belediye birlikleri kurulmuştur. Marmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği ve Karadeniz Belediyeler Birliği örnek olarak verilebilir. Bölgesel ve çok amaçlı belediye birliklerinin kurulmasını, üst birliklerin kurulması ve “Türkiye Belediyeler Birliği” kuruluşu çalışmaları izlemiştir. 1982 Anayasasında Bakanlar Kurulu izin koşulunun getirilmesi, 1989 yılına kadar az sayıda birlik kurulmasına yol açmış, 1989 yılından sonra uygulamada Bakanlar Kurulu birlik taleplerinin hemen hemen tümünü olumlu bularak süreci kolaylaştırmıştır. Günümüzde hala aktif olarak çalışmalar yürüten belediye birliklerinin Yerel Yönetim Bakanlığı’ndan miras kalması bile, bu konuda merkezi bir bakanlığın olmasının önemini gösteriyor.
Yerel yönetim ifadesi yereldeki kurumları ifade kapsadığı için siyaseten kavgalar, çatışmalar yaşanabilir. Fakat yerel yönetim hizmetleri kavramında odak yerel hizmetler olacağı için siyaseten kavgaların önüne geçilmiş olacaktır, bu sebeple bakanlığın adı, geçmiş kötü deneyimdeki ifadeden farklı olarak Yerel Yönetim Hizmetleri Bakanlığı denilmiştir. Bu büyük ayırım dikkate değerdir.
Çatışmadan uzak, parti ve siyasetten bağımsız bir yönetimin olduğu Yerel Yönetim Hizmetleri Bakanlığı, sağlıklı bir şekilde çalışması durumunda kim bilir ne gibi hizmetler üretir? Devlet yönetimi, merkeziyeti olarak da adem-i merkezi olarak da güçlü hizmetler üretmeye ve başarılı olmaya mecburdur. Yeni çağdaki süper güçlü ülkelerden biri olmanın gereği budur. Değişen dünya düzenine devlet yönetimi ölçeğinde de uyum sağlanmalıdır. Devlet ölçeğinde üretilen hizmetler, siyasetten bağımsız şekilde, merkezileştirilmelidir. Bu sebeple de devlet aklı öncülüğünde tüm siyasi görüşlerden bağımsız şekilde “Yerel Yönetim Hizmetleri Bakanlığı” kurulmalıdır.