İstiklal Marşı! Gökte dalgalanan al bayrağa karşı göğsünü gere gere okuduğun birkaç mısra, neyi ifade eder? Kimisine göre şan, şeref; kimisine göreyse her cuma okul çıkışında okuduğu bir şiir. Belki de vatan uğruna ufacık bir mermiyle şehit düşen binlerce kahramanı anlatan bir şiirdir. Sanki sen yazmış, sen savaşmış, sen ölmüşsün gibi.
Cesarettir İstiklal Marşı! Toprakları bir bir işgal edilen bir devlete, bitmiş, tükenmiş bir orduya “Korkma!” diyebilmektir. Asalettir İstiklal Marşı, gökteki ay yıldız gibi. Ve sanattır İstiklal Marşı, bir milletin asil kanıyla yazılabilecek en büyük eserdir.
Peki, nedir yazılış amacı? Orduya moral, geleceğe yön vermektir yazılış amacı. Yalnızca istiklalin değil, istikbalin de marşı. On kıtaya bir milletin bağımsızlık ve geleceğini sığdırmaktır belki, belki de Türk’e Türk olduğunu hatırlatmaktır amacı.
Yazıya döken Mehmet Âkif olabilir ama şairi tek kişi değildir bu marşın. Ta M.Ö. 209 yılında kurulan ve Çanakkale’de, İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Büyük Taarruz’da ve nicelerinde savaşan, canlarını ortaya koyan şanlı Türk ordusudur şairi. Sırf bizim bağımsızlığımız için savaşan, şehit olan yüz binlerce isimsiz kahramanın torunlarıyız.
İşte bu yüzden tanıyacaksın, unutmayacaksın atanı. Atalarının yazdırdığı şanlı tarihi sen sürdüreceksin. Onların kanlarının aktığı toprakta senin fikirlerin akacak! Ve bir gün atalarının bulunduğu vaziyette bulunursan, asil kanını kullanmaktan çekinmeyeceksin.
Bundan dolaydır ki özgür olduğunu, özgürlüğünü kime borçlu olduğunu sakın unutma ve bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme!
