Fatma YILDIZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YETİŞTİRME YURTLARINDAKİ KRİZ: Kapalı Kapılar Ardında Vahim Bir Yalnızlık ve Ruhsal Boşluk

YETİŞTİRME YURTLARINDAKİ KRİZ: Kapalı Kapılar Ardında Vahim Bir Yalnızlık ve Ruhsal Boşluk

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

15 Yaşında Anne, 14 Yaşında Kürtaj…: Koruma Altındaki Çocukların Göz Ardı Edilen Trajedileri ve Manevi İhtiyaçları

​Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çatısı altında, devletin şefkatli kanatları altında olması gereken çocuklar, son dönemde yaşanan vahim olaylarla bir kez daha gündemde. Kurum bakımında kalan iki genç kızın yaşadığı dram; birinin 15 yaşında anne olması, diğerinin ise henüz 14 yaşında kürtaja götürülmesi, bu gençlerin sadece barınmaya değil, kapsamlı, profesyonel bir psikososyal ve aynı zamanda manevi bir kalkan ile korunmaya ne kadar muhtaç olduğunu kanıtlıyor. Bu vakalar, kişisel trajedilerin ötesinde, koruma sisteminin en kritik riskleri önlemedeki yetersizliğini ve gençlerin ruhsal boşluğunun ihmalini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.

​Travmanın Gölgesinde Yüksek Riskli Ergenlik ve Anlam Arayışı

​Kurum bakımına alınan çocukların ortak paydası, genellikle aile içi ihmal, istismar ve ciddi travmatik deneyimlerdir. Ergenliğe adım attıklarında, bu geçmişin getirdiği güvensizlik, bağlanma sorunları ve özgüven eksikliği gibi ağır psikolojik yüklerle mücadele etmek zorunda kalırlar. Bu zorlu psikolojik süreçlere ek olarak, “neden bunlar benim başıma geldi?” ve “hayatın anlamı ne?” gibi derin varoluşsal ve manevi sorgulamalarla yüzleşirler.

​Uzmanlara göre, kurum ortamında bu duygusal ve manevi boşlukları dolduracak tutarlı ve güvenilir yetişkin figürlerinin eksikliği, gençleri yüksek riskli davranışlara, özellikle de güvensiz ve erken cinsel ilişkilere itmektedir. Gençler, anlam bulamadıkları bu derin boşluğu; anlık hazlar, riskli ilişkiler veya aidiyet arayışıyla doldurmaya çalışmaktadır.

​15 yaşındaki bir çocuğun bebeğiyle kurumda kalması, ya da 14 yaşındaki bir çocuğun bu kadar erken yaşta bir tıbbi müdahale ile karşılaşması, sistemdeki en derin çatlağı işaret eder: Etkili Risk Önleme Mekanizmalarının Çöküşü ve Bütüncül İhmal. 

 Bu durum, yalnızca cinsel sağlık eğitimi eksikliği ve personel yetersizliğini işaret etmekle kalmaz; aynı zamanda gençlere yönelik manevi rehberlik, etik değerler ve ruhsal dayanıklılık (rezilyans) eğitimlerinin sağlanamamasını da ifade eder. Duygusal ve ruhsal olarak yalnız bırakılan bu genç kızlar, ne yazık ki kendi yaşamlarına dair trajik kararlar alma noktasına gelebilmektedirler.

​Personel Yetersizliği, Gözetim Açıkları ve Manevi Rehberlik İhtiyacı

​Türkiye, kışla tipi yurtlardan Çocuk Evleri modeline geçiş yaparak insancıl bir adım atmış olsa da, kalifiye profesyonel personel eksikliği kronik bir sorun olmaya devam ediyor. Kurumlarda görevli Sosyal Hizmet Uzmanı, Klinik Psikolog ve eğitimli bakım personelinin yetersiz sayıda olması, çocukların derin travmalarına yeterli zaman ve uzmanlık ayrılmasını engelliyor.

​Daha da önemlisi, çocukların manevi ve etik gelişimini destekleyecek, onlara yaşam amacı ve iç huzuru aşılayacak, inanç temelli veya evrensel etik değerler üzerine kurulu bir rehberlik mekanizması da çoğu zaman ya eksiktir ya da tamamen göz ardı edilmektedir. Oysa travma, sadece psikolojiyi değil, bireyin “anlam dünyasını” da parçalar. Çocuklar, en kırılgan dönemlerinde kendilerine destek olacak profesyonel bir el ve kaybolmuş ruhlarına ışık tutacak manevi bir kılavuz bulamadıklarında, suça sürüklenme, madde kullanımı veya intihar girişimleri gibi sonuçlarla yüzleşmektedir.

​Acil Eylem Çağrısı: Kurumsal Yetersizlik Değil, Bütüncül Yetkinlik Şart!

​Koruma altındaki çocukların yaşamındaki bu kritik kırılmalar, kamusal gözetim ve bakım yükümlülüğünün ciddi bir ihlalidir. Devlet, sadece bir barınak sunmakla yetinmemeli; her bir çocuğun bireysel travmasına özel, kanıta dayalı, profesyonel bir psikososyal ve manevi müdahale sağlamalıdır.

​Bu Vahim Tablonun Dönüşümü İçin Atılması Gereken Somut Adımlar:

​Travma Odaklı ve Bütüncül Bakım Kapasitesinin Güçlendirilmesi: Kurum personeli, sadece gözetim görevlisi değil, travma bilgili bakıcı olarak yeniden tanımlanmalı ve Sosyal Hizmet/Psikoloji kadroları uluslararası standartlara uygun bir şekilde acilen güçlendirilmelidir.

​Manevi ve Etik Rehberlik Programlarının Entegrasyonu: Çocukların ruhsal dayanıklılığını artırmak, yaşam amacını bulmalarına yardımcı olmak ve etik karar alma becerilerini güçlendirmek amacıyla, profesyonelce kurgulanmış ve çocuğun gelişim düzeyine uygun manevi ve değerler eğitimi zorunlu müfredata eklenmelidir. Bu programlar, çocuğun inanç dünyasına saygılı, zorlama içermeyen bir yaklaşımla, uzmanlar (din görevlisi, manevi rehber veya etik danışman) tarafından yürütülmelidir.

​Kritik Yaşam Becerileri ve Risk Önleme Programları: Ergenlere yönelik, bilimsel temelli cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitimleri ile riskli davranışları önlemeye odaklanan dayanıklılık (rezilyans) programları zorunlu müfredata alınmalıdır.

​Bireyselleştirilmiş Takip Sistemi (BTS) ile her çocuğun kurum öncesi ve kurum içi gelişimi, psikiyatrik, psikososyal ve manevi ihtiyaçları profesyonelce izlenmelidir. Ayrıca, Kurum Sonrası Kapsamlı Destek sağlanarak, 18 yaş sonrası hayata geçiş yapan gençlerin sosyal ve mesleki risklerini azaltmak amacıyla uzatılmış takip ve mentorluk programları zorunlu hale getirilmelidir.

​Bireyin Geleceği, Kurumun Sorumluluğudur ve Ruhi Onarım İhmal Edilemez

​Koruma altındaki çocuklarımızın yaşadığı dram, toplumsal vicdanımızdaki derin bir yaradır. 14 ve 15 yaşındaki çocukların annelik ve kürtaj ile yüzleşmesi, kurumsal yapının sadece fiziksel değil, psikolojik ve manevi savunma kalkanlarının da çöktüğünü gösterir. Bu gençler, korunmaya muhtaç bireyler değil, özel bir devlet koruması hakkına sahip yurttaşlardır.

​Sistemdeki en küçük bir zafiyetin, bir çocuğun tüm geleceğine mal olabileceği gerçeği göz ardı edilemez. Türkiye’nin bu çocuklara olan borcu, yalnızca çatı ve yemek sağlamak değil; onlara güvenli bağlanma, onurlu bir gelecek, travmalarını iyileştirme şansı ve ruhlarına rehberlik edecek bir anlam dünyası sunmaktır. Bu vicdani sorumluluk, derhal ve tavizsiz bir bütüncül profesyonellikle yerine getirilmelidir.

FATMA YILDIZ

YETİŞTİRME YURTLARINDAKİ KRİZ: Kapalı Kapılar Ardında Vahim Bir Yalnızlık ve Ruhsal Boşluk
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.