Gül Akpınar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Varlık ve Veda Arasında

Varlık ve Veda Arasında

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her Merhaba Bir Veda Taşır

Varlık bir nefesle başlar; veda ise o nefesin son hecesinde saklıdır. İkisinin arasında geçen zaman, insanın bütün yolculuğunu belirler. Doğarken dünyaya attığımız ilk bakış, aslında hem bir “merhaba” hem de içimizde çoktan başlamış bir vedanın işaretidir. Yaşarken bıraktığımız izler, vedanın gölgesini taşır. Çünkü insan, her adımında hem doğar hem de biraz daha gider.

Her veda, kendi içinde kutsal bir törendir. Bir dostun uzaklaşan adımları, sevgilinin ardına bakışında donup kalan an, bir düşünün sessizce tükenişi, hatta bir ömrün son soluğu… Bunların her biri bir ritüeldir. Ve ritüeller, ışıkla gölgeyi aynı anda taşır: hüzünle sevinci, kayıpla armağanı, sonla başlangıcı. Varlığın ışığı sönmeden, vedanın gölgesi içimize düşer.

Vedaların dili çeşitlidir. Bazen gürültülü bir çığlık gibi kulaklarımızı doldurur, bazen suskunluğun derinliğinde büyür. Bir tren peronunda sallanan bir el, boş bir odada unutulmuş bir eşya, eski bir şarkının yarıda kalması… Hepsi birer vedadır. Ama en derin izleri, çoğu zaman hiç söylenmemiş olanlar bırakır. İçimizde sessizce taşıdığımız bu vedalar, ruhun en kuytu köşelerinde yankılanır.

Yaşamak, veda etmeyi öğrenmektir. Çünkü her güzellik geçicidir; elimizde tutmaya çalıştığımız her şey, er ya da geç ellerimizden kayar. Çocukluğun izleri silinir, gençliğin rüzgârı diner, sevdiğimiz yüzler bir gün uzaklaşır. Ama kaybolan şeylerin ardından bıraktığı yankı, varlığımızın gerçek öyküsünü yazar. Belki de insan, en çok kaybettiklerinin hatırasında yeniden doğar.

Vedalar sadece başkalarıyla değil, kendimizle de yapılır. Eski benliklerimize, pişmanlıklarımıza, bitmemiş hayallerimize… Bazen bir an gelir, yıllarca sakladığımız yüklerle helalleşiriz. O içsel vedalar, ruhun karanlık odalarında saklı duran kapıları açar. Her kapının ardında yeni bir farkındalık vardır, her farkındalıkta ise yeni bir doğuş.

Ve unutma: Varlık, ancak veda ile tamamlanır. Çünkü veda olmadan yolculuk eksik kalır. Her merhaba, gizlice bir veda taşır; her bitiş, görünmez bir başlangıcın tohumunu eker. Tıpkı geceyle gündüzün birbirini doğurması gibi… Gün batarken karanlığı çağırır, ama aynı anda şafak da o karanlığın koynunda büyür.

İşte bu yüzden, veda etmek yalnızca ayrılmak değil; aynı zamanda yeniden doğmaya hazır olmaktır. İnsan, varlık ile veda arasında salınırken, aslında kendi sonsuzluğunun ritmini duyar.

Varlık ve Veda Arasında
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.