Erkeklik mi? Hayır, Maskelenmiş Bir Korkaklık!
Bir erkeği tanımak mı istiyorsunuz? Onun gücünü ölçmenin en basit yolu, bir kadının özgürlüğüne nasıl tepki verdiğini gözlemlemektir. Eğer bir erkek, kadın güçlü olduğunda, bağımsız hareket ettiğinde, seçimlerini kendisi yaptığında rahatsız oluyorsa, işte o an onun ne kadar zavallı olduğunu anlamış olursunuz.
Kadını sahiplenmeye çalışan bu ucubeler, aslında kendi varlıklarının içi boş olduğunu bilen karikatürlerden ibarettir. Kendi kimliklerini oluşturamayan, erkekliklerini yalnızca kadına hükmetmekle tanımlayan bu ilkel yaratıklar, en büyük zayıflıklarını “baskı” adı altında örtmeye çalışırlar. Ama bilmedikleri bir şey var: Zayıf bir adamın bağırtısı, güçlü bir adamın sessizliğinden daha komiktir.
Kadını Kontrol Etme Arzusu = Kendi Güçsüzlüğünü Haykırma Şekli
Gerçekten güçlü bir erkek, kadının özgürlüğü karşısında huzursuz olmaz. Ama zayıf, yetersiz ve kompleksli erkek, kadının tek başına bir birey olabileceği gerçeğini kabullenemez. Bu yüzden çırpınır, bağırır, yasaklar koyar, şiddete başvurur. Çünkü biliyor ki, kadını özgür bıraktığında kendisi bir hiçtir.
Bu zavallılar, kadını kontrol edemediklerinde bir boşluk hissederler. Çünkü tüm varlıklarını, onun üzerine tahakküm kurmaya adamışlardır. Bu erkekler, hayatlarında bir amaç bulamamış, kendi zayıflıklarını kadın üzerinde güç kullanarak örtmeye çalışan çürümüş beyinlerden ibarettir. Onlar için tek gerçeklik, kadını susturmak, köleleştirmek ve kendilerini sahte bir “erkeklik” kalesine hapsetmektir. Ama haberleri yok: O kale zaten çürümüş, içindeki zavallılar da fareler gibi kaçışıyor.
Erkeklik Dediğiniz Şey Yalnızca Bir İlkel Korku Mekanizması mı?
Bu hasta erkekler, kadını bir birey olarak görmektense, onu bir “sahip olunacak nesne” gibi değerlendirmeyi tercih ederler. Çünkü ancak bir şeyin sahibi olduklarında kendilerini önemli hissedebilirler. Kadın özgür olduğunda, onlar aynaya bakmak zorunda kalır ve aynadaki görüntüyle yüzleşemezler: İçi boş, yetersiz, kendi varlığını kadına hükmetmek dışında hiçbir şekilde tanımlayamayan bir zavallı!
Gerçek güç, başkasını ezerek değil, kendi ayaklarının üzerinde durarak gösterilir. Ama bu adamlar bunu anlayamaz. Onların dünyasında, güç yalnızca tahakkümle, kontrolle, baskıyla ölçülür. İşte bu yüzden, kadın biraz özgürleştiğinde panik atak geçirirler. Çünkü aslında korkakların dünyasında, en büyük kabus “güçlü bir kadındır.”
Kadını Zincire Vurunca Erkek Mi Oldun? Gülünçsün!
Kadını kontrol altına almak için çırpınan erkeklere sesleniyorum: Siz gerçekten güçlü olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Kadının kıyafetine karışıp, telefonunu karıştırıp, nereye gittiğini takip edip, hayatına hükmettiğinizde “adam” olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Hayır! Sadece acınası, zavallı, içi boş birer yaratık olduğunuzu gösteriyorsunuz.
Güçlü bir erkek, kadının özgürlüğüne göğüs gerebilir. Ama zayıf bir erkek, onu zincirlemekten başka bir şey yapamaz. Çünkü beynini kullanmayan, kadını susturarak var olmaya çalışan bu adamlar, aslında en büyük köledir: Kendi zavallı egolarının kölesi!
Zavallılığınızı “Erkeklik” Diye Paketleyip Satmayın!
Kadını sahiplenmek, onu bir mülk gibi görmek, üzerinde güç kullanmak, sizin ne kadar “erkek” olduğunuzu değil, ne kadar aciz, yetersiz ve zavallı olduğunuzu gösterir. Gerçekten güçlü bir erkek, kadını baskıyla değil, saygıyla var eder.
O yüzden, kendinizi kandırmayı bırakın! Erkeklik dediğiniz şey, kadını esir almak değil, onunla eşit şekilde yürüyebilmektir. Ama eğer hala ilkel beyin yapınızla bir kadını köleleştirmeye çalışıyorsanız, emin olun ki insanlıktan da erkeklikten de fersah fersah uzaktasınız.
