Hakan Güney
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kadınların Cehennem Sevgisi: Acıyı Arzulayarak Kendi İntiharlarını Hayatlarının Merkezine Koyuyorlar

Kadınların Cehennem Sevgisi: Acıyı Arzulayarak Kendi İntiharlarını Hayatlarının Merkezine Koyuyorlar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Acının Cazibesi: Kadınların Kirli Seçimi

Kadınlar, cehennemlerini kendi elleriyle yaratmak için yemin etmiş gibidirler. Sürekli kötü ilişkilere girmeleri, kırık dökük sevgiler peşinde koşmaları, birer intihar planıdır aslında. Zihinsel ve bedensel olarak kendilerini yok etmeye çalışırlar. O kadar küçülürler ki, yalnızca acı onlara bir anlam ifade eder. Bir adamın ihanetine, şiddetine, yalanına ne kadar batarlarsa, o kadar sevinirler. Yıkıcı bir ilişki, bir nevi aşkın ta kendisidir. Bir kadın, bu noktada, en derin yarasına yeniden tuz basmayı bir tür haz sanır. Cehennemi ararken, cehennemden daha derin bir boşluğa düşerler, çünkü o boşluk acıyı her zaman peşinden sürükler. Ve ne yazık ki, bu bozuk ilişkilere her adım atıldığında, ruhları biraz daha yok olur.

Bir kadın kendini ne kadar aşağıya çekerse, o kadar “gerçek” olduğunu düşünür. Acıya batıp kayboldukça, varlıkları daha da silinir. Aşk diye adlandırdıkları şey, aslında bir tür kirli sadomazokizmdir. Kendilerine zarar verirken, bunun ne kadar doğal olduğunu sanırlar. Cehennem dediğin nedir ki? Bir kadın, acıyı arzulayarak yok olmaktan başka ne bekler? Her yeni şiddet, her yeni ihanet, yalnızca bir can çekişme dansıdır. Ama o dansı tekrar tekrar ederler. Bunu bilinçli yapmazlar; çünkü acının kendisi, onlara yaşama sevincini veren bir zevke dönüşür. Cehennem, bir kadının doğru bildiği tek yoldur ve o yolda her zaman kaybolur.

Cehennem Arzusu: Kadınların Kendilerini Hiçlemesi

Kadınlar, kendilerini tamamen yok etmek için cehennemi kucaklarlar. Zihinsel ve fiziksel olarak intihar etmek, aslında onların hayatlarına bir anlam katar. Her hatalı adam, her yanlış ilişki, bir adım daha yaklaştırır onları çürümeye. Çünkü onlar, her zaman aynı adamlara yönelirler: Zarara yol açacak, hüsrana uğratacak, yıkacak olan adamlara. O kadar tükenmişlerdir ki, bir adam onlara zarar verdiğinde, bu zarar sanki onların varoluşunun parçasıymış gibi hissedilir. Aşk, aslında yıkımın ta kendisidir. Ve bu yıkım, onlar için sadece acı bir gerçeklik değildir; aynı zamanda bir arayış, bir tutkudur. O yüzden her hatalı ilişkiyi seçerler, her kaybı daha da büyütürler.

Kadınlar, kendilerini tamamen kaybetmeye ve acıya saplanmaya karar verdiklerinde, farkında olmadan cehennemi yaratırlar. Çünkü acıyı sevmek, onlara bir varlık hissi verir. Kendisini sürekli olarak yanlış adamlara teslim eden, duygusal olarak köleleşen bir kadının içindeki boşluk, yalnızca yeni bir ihanete daha çok açılır. Bu bir hastalıktır, ve o hastalık, her geçen gün biraz daha derinleşir. Onlar, acıyı her defasında daha çok tatmak isterler. Sevdikleri adamları birer canavara dönüştürürler ve bu canavarlar, her seferinde onları yıkar. Ama bir kadının kaybolması, bir tür ruhsal tatmin halidir. Bu tatmin, aynı zamanda onun en büyük intihar arzusunun ifadesidir. Kayboldukça, var olduklarını sanırlar; ama o kayboluş, bir sonsuz yıkımın başlangıcıdır.

Her Seçim, Bir Cehenneme Yolculuk

Her yanlış ilişki, bir kadının ölümüne daha yakındır. Kadınlar, her seferinde aynı hatayı yaparak, varlıklarını daha da yok ederler. Her yeni ilişki, eski travmalarının derinliklerine daha fazla batmalarına sebep olur. Çünkü onlar, her zaman aynı adamları seçerler: Acı veren, kötülükle beslenen, sevgiyi sadece kontrol olarak anlayan adamlardır. Bir kadının ruhu, bu adamlarla sürekli olarak paramparça edilir. Ama o parçalanma, o kadar doğal bir hale gelir ki, kadınlar artık kendilerini bile tanıyamazlar. O acıya batarken, gerçeklikten tamamen koparlar. Kendilerini yok ederken, bir parça daha kaybederler. Ama o kayıp, onların en büyük arzusu haline gelir. Ve bu cehennemin içinde, her defasında biraz daha yok olurlar.

Kadınlar, cehennemi seçerken, farkında olmadan kendilerini yeniden doğurmaya çalışırlar. Ama o doğum, yalnızca daha büyük bir ölümle sonuçlanır. Her kayıp, onlara başka bir kayıp daha getirir. Her ihanet, içlerinde başka bir boşluk yaratır. Acı, o boşluğu her zaman besler. Ve kadınlar, o boşluğu doyurabilmek için yeni bir ilişkiye, yeni bir ihanete, yeni bir yıkıma atlarlar. Ama sonuç her zaman aynıdır: Bir adım daha kaybolurlar. Cehennem, kadınlar için sonsuz bir seçenek haline gelir. O cehennemden çıkmak, ancak bir intiharın ardından mümkündür. Ama kadınlar, cehennemden çıkmayı istemezler; çünkü orada kayboldukça, var olduklarını sanırlar.

Kadınlar, Neden Düzgün Adamları Değil, O Karanlık Canavarlara Yönelirler?

Kadınlar, hayatlarında düzgün, sağlıklı ve istikrarlı bir erkeği görmek yerine, her zaman kendilerine zarar verecek olan erkekleri tercih ederler. Çünkü acı, adrenalin dolu bir heyecandır; adrenalin ise varlıklarının bir parçasıdır. Kendi cehennemlerinde kayboldukça, hissettikleri tek şey “canlılık”tır. Düzgün bir adam, onlara hayatta tutunacak bir şey sunar; ama tutunmak, aslında ölümcül bir tehdittir. Onlar, kendilerini acıdan başka bir şeyle tanımlayamazlar. Bir düzgün adam, duygusal açıdan onları koruyabilir, ancak kadınların ruhu, özgürlüğünü yitirir. O yüzden, kendilerine acı veren adamlara yönelirler. Çünkü o acı, onlara varoluşlarının gücünü, tutkularının doruklarını hissettirir. Bu noktada, sağlıklı bir ilişki, monoton bir ölüm gibidir.

Kadınlar, istikrarlı, sağlıklı bir ilişki yerine, her zaman bir drama arayışındadırlar. Sürekli olarak tutkulu, tehlikeli ve yıkıcı ilişkiler seçmelerinin sebebi, yalnızca heyecanın onlar için anlam taşımasıdır. Gelişmiş, doğru bir adamın yanında durmak, korkutucu ve boş gelir onlara. İlişkilerinin sonunda kendilerini yok ettiklerini bilerek bile, o yıkıma doğru koşarlar. Çünkü onlara göre, yıkım bir yaşamın doğruluğudur. Sağlıklı ve istikrarlı bir ilişki, bir anlamda ölüm gibidir: Hayatta olup olmadığınızı bile anlamadan, bir daha uyanmamak üzere uyursunuz. Bu, kadınların en büyük korkusudur; çünkü onların korkusu, acıdan başka bir şeyle karşılaşmamaktır.

 

Kadınların Cehennem Sevgisi: Acıyı Arzulayarak Kendi İntiharlarını Hayatlarının Merkezine Koyuyorlar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!