Mehmet Kuşcu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. GÜNDEM
  4. Bugünün Kadınları İçin Türk Medeni Kanunu’nun Anlamı ve Geleceği

Bugünün Kadınları İçin Türk Medeni Kanunu’nun Anlamı ve Geleceği

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bundan tam 99 yıl önce, 17 Şubat 1926… Bu tarih, takvim yaprağında sıradan bir gün olmanın çok ötesinde bir anlam taşıyor kadınlar için. Ankara semalarında bahar güneşi usulca batarken, zihnimde yüzyıllık bir çınarın gölgesinde oturan bilge bir kadının sesi yankılanıyor. Bu ses, Cumhuriyetimizin en kıymetli miraslarından biri olan Türk Medeni Kanunu’nun bugünün kadınları için ne ifade ettiğini ve gelecekte nasıl bir yol haritası çizmesi gerektiğini fısıldıyor adeta.

Medeni Kanun, 1926 yılında kabul edildiğinde, sadece bir dizi yasa maddesi olmanın ötesinde, bir devrimin müjdecisiydi. O güne kadar toplumsal hayatta silik bırakılan, ikinci sınıf muamelesi gören kadınlar için bu kanun, adeta bir yeniden doğuştu. Eşitlik ilkesiyle yoğrulmuş bu metin, kadınlara boşanmada söz hakkı, miras paylaşımında adalet, velayet konusunda eşit sorumluluk gibi hayati haklar tanıdı. Çok eşliliğin kaldırılması, kadının birey olarak tanınması ve toplumsal hayatta aktif rol almasının önünün açılması, o dönemin cesur ve vizyoner adımlarıydı.

Bugün kadın haklarından, toplumsal eşitlikten söz ettiğimizde, işte o yasa hala en güçlü dayanaklarından biri olarak dimdik ayakta duruyor. Hem aile içinde, o en özel alanda bile, hem de hayatın her köşesinde daha görünür ve etkin olmalarını sağlayan, adeta sihirli bir anahtar gibiydi o kanun.

O zamanın o aydın kafalı yöneticileri, Osmanlı’dan kalan, kadını sürekli geri planda tutan o köhne zihniyetin artık değişmesi gerektiğinin gayet farkındaydılar. İşte o vizyon sahibi bakış açısıyla, tertemiz yasalarla kadınlar, nihayet erkeklerle aynı haklara sahip, başlı başına birer birey olarak tanındılar. Evlilikten boşanmaya, mirastan malları üzerindeki söz haklarına kadar aile içindeki konumları tepeden tırnağa yeniden çizildi. Bu mühim değişiklikler sayesinde kendi başlarına ayakta durma, ekonomik ve sosyal özgürlüklerini elde etme imkanına kavuştular.

Türk toplumunda kadınların konumunu derinden etkileyen bu düzenleme, aslında en temel insan haklarından biriydi. Evlilikte eşitlik ilkesinin getirilmesi, zorla evlendirmelerin ve erkeğin keyfi boşanmalarının önüne geçilmesi, evlilik dışı ilişkilerin belirli bir düzen içinde ele alınması… Bütün bunlar, toplumsal hayatta sahip oldukları hakların güvencesi oldu.

Boşanma haklarının tanınması ve evlilikte edinilen malların adil bir şekilde paylaşılması gibi yeni düzenlemeler, kadınları birey olarak güçlendirdi. Bugün bile Türk Medeni Kanunu, iş gücüne katılımlarından toplumsal eşitlik için verdikleri mücadeleye kadar pek çok alanda onlara yol gösteriyor.

Bu yasa, kadınlar için sadece okunup geçilecek bir hukuk maddesi olmanın çok ötesindeydi. Adeta bildiğimiz tüm toplumsal yapının kökten değiştiğinin duyurulması gibiydi. Kadınlar, toplum içinde artık çok daha fazla görünür oldular. Kendi hayatları hakkında karar verme gücünü ellerine aldılar, eğitimde ve iş dünyasında eşit fırsatlara sahip olma şansını yakaladılar 1926’daki bu hayati yenilikler, sadece aile içindeki görevlerini değiştirmedi, toplumdaki genel itibarlarını da bambaşka bir seviyeye taşıdı.

Eğitimde, iş hayatında ve siyasette bugün daha fazla yer alabiliyorlarsa, işte bu yasayla atılan sağlam temellerin sayesindedir. 1934’te seçme ve seçilme hakkını anayasa değişikliğiyle elde etmiş olsalar da, bu hakkın kazanılmasında hukuki eşitlik prensiplerinin çok büyük bir payı var. Bu sayede, hem bireysel olarak kendilerini ifade etme hem de toplumsal sorunlara seslerini duyurma fırsatı buldular.

Bugün şöyle içtenlikle bir duralım ve Türk Medeni Kanunu’nun kadınlar için ne demek olduğunu düşünelim. Ekonomik özgürlüklerini kazanmaları, şiddete karşı korunmaları, iş hayatında omuz omuza eşit haklara sahip olmaları gibi nice önemli ilerleme, işte bu yasanın ta kendisi sayesinde hayatlarında yer buluyor. Artık o sahip oldukları hukuki hakları, toplumun her köşesinde çok daha etkin bir biçimde kullanabiliyorlar.

Elbette, günümüzde hala mücadele etmeleri gereken pek çok eşitsizlik var. Ancak Medeni Kanun ile elde ettikleri bu temel haklar, bu zorlu mücadelelerinde en önemli dayanak noktalarını oluşturuyor. Erkeklerle eşit haklar ve fırsatlar içinde bir yaşam sürebilmeleri, hukukun ve toplumun bu eşitlikçi ilkeleri ne kadar içselleştirdiğiyle yakından bağlantılı. Bu yasa, aslında her birinin sahip olduğu bu hakları savunmayı da bir sorumluluk haline getiriyor.

Bütün bu gelişmeler açıkça gösteriyor ki, Türk Medeni Kanunu sadece bir hukuk metni değil, aynı zamanda büyük bir toplumsal dönüşümün de simgesidir. Eşitlikçi bir anlayışın hukuki bir zemine oturması, kadınların sosyal, ekonomik ve politik hayatta güçlü bir konuma gelmesinin önünü ardına kadar açmıştır. Kadınlar, bu hakları kazanarak sadece birey olarak güçlenmekle kalmadılar, daha adil ve eşitlikçi bir toplumun inşasına da önemli katkılarda bulundular. Aradan geçen neredeyse bir asra rağmen, bu yasa, eşitlik için verdikleri mücadelede en değerli rehberlerinden biri olmaya devam ediyor.

Medeni Kanun ile elde ettikleri haklar, onların daha güçlü, daha özgür ve daha eşit bir geleceğe yürümeleri için atılmış tarihi bir adımdır. Bu mirası korumak ve daha da ileriye taşımak, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Saygılarımla.

Bugünün Kadınları İçin Türk Medeni Kanunu’nun Anlamı ve Geleceği
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Sayın Kuşcu,
    Türk Medeni Kanunu’nun toplumsal dönüşümdeki rolünü etkileyici ve akıcı bir dille ele aldığınız için sizi tebrik ederim. Kadın hakları ve eşitlik konusundaki vurgularınız son derece değerli. Başarınızın devamını dilerim.

    • 18 Şubat 2025, 23:46

      Sayın Okurum,
      Yazımı beğenmeniz beni son derece mutlu etti. İlginiz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
      Saygılarımla.

  2. 19 Şubat 2025, 18:02

    Sayın Mehmet Kuşcu,
    Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Ele aldığınız konu ve ortaya koyduğunuz bakış açısı oldukça değerliydi. Akıcı üslubunuz ve derinlemesine analizleriniz, konunun daha iyi anlaşılmasını sağladı.
    Bu başarılı yazınızdan dolayı sizi tebrik ediyor, bundan sonraki yazılarınızı da merakla beklediğimi belirtmek istiyorum. Kaleminize ve emeğinize sağlık.

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!