Selçuk Moğul
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. San Antonio’nun Kargaları

San Antonio’nun Kargaları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Batının yüksek tavanlı katedrallerinde sessizce süzülen güvercin imgeleri vardır; huzurun, barışın, kutsallığın kanatlarıyla… Ama bilmezler ki güvercin, aslında onlara ait değildir. O kuşun usul adımı, serin sesi, içli bakışı bizim topraklara, bizim minare gölgelerimize daha çok yakışır.

Güvercin, camii avlularında sabah ezanına kanat çırpar. Güneşin doğuşuyla birlikte, çocuğun elinden dökülen buğday tanesini ekmek gibi kabul eder. Oysa Batı’nın taş kiliseleri, püritenlerin katı bakışları ve Amerika’nın taşlaşmış idealizmi, güvercini sadece bir simge olarak istismar eder. Ruhunu değil, sadece postunu kullanır.

İlhan Berk’in o şiirindeki gibi “San Antonio’nun Güvercinleri” diye bir şey varsa bile, son zamanlarda onların yerini kargalar aldı. Kara tüyleriyle çatılarda bekleyen, pusuda duran, sabah değil öğleden sonra öten… Evet, güvercin değil, San Antonio’nun Kargaları konuşuyor artık.

Kim bunlar?

Dünyanın başka ucunda ,toplantılarında “meşru müdafaa” diyen dudaklarda gezen, yüz binlerce kilometre öteden düğmeye basarak coğrafya biçen siyah gölgeler…

Bir zamanlar barış getireceği söylenen uçaklar, şimdi sadece toz, duman ve belirsizlik bırakıyor geride.

Kendilerinin verdiği isimle, Ortadoğu’da, birkaç gündür, aydır, yıldır, yüzyıldır yürüttüğü “güvenlik merkezli hamleler”, gazetelerin başlıklarında hep aynı karga var. Gözleriyle fırsat kollayan, gölgesiyle soğukluk taşıyan.

Ve biz, güvercinleri özlüyoruz.

Çünkü güvercin bizimdir.

Coğrafyamızda çocukluğumuzun apartman aralarındaki taşlıklarda yuva yapan, sabah namazına çağrıya önce o uyanan kuştur. Cami avlusundaki sabır gibi duruşu, minare ucuna konmuş tevazu hali Batı’da yoktur.

Biz, barışı süs olarak değil, bir hayat şekli olarak biliriz. O yüzden güvercin bize aittir.

Onlar içindi karga; zira o kuş, hiç olmadığı kadar tam da bu çağın ruhunu temsil ediyor: Gürültülü, yağmacı ve gölgesiyle tehditkâr.

Ve şimdi San Antonio’nun göğü, artık güvercin değil, karga sürüsüyle kararıyor.

O gökte barış değil, operasyon planları uçuyor.

O kuşlar “özgürlük” diye ötmüyor; petrol, nüfuz, güvenlik diyorlar.

Onlar adına konuşanlar ise diplomatik, ama içi boş bir yumuşaklıkla suskunluğu talep ediyor.

Ama bu topraklarda hâlâ güvercin var.

Avlularında çocuklar koşan camiilerde, mavi çinilerin üzerinde dönen dualarda, taşların sessizliğine yuva yapan o kuş hâlâ bizimle.

Ve biz biliyoruz:

Bir gün o kargalar gidecek.

Gökyüzü yeniden güvercinler için açılacak.

Selam olsun

Bahtiyar Vahapzade’nin bizden olan ıstırabına,

Arif Nihat Asya’nın Hu Hu’suna , al rengine …

Mahmud Derviş’in kırgınlığına,

Ve güvercine.

San Antonio’nun Kargaları
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 25 Haziran 2025, 11:05

    Kalemine sağlık sayın hocam.

  2. Çok teşekkürler hocam…

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!