Müzik,
Nota, söz, beste, enstrümanlar…
Sayısız enstrümanın içerisinde en eskisi ise ilk insandan bu yana insan sesi diyebilir miyiz? En eşsiz enstrüman olan insan sesi, aslında günümüzde dahi ses sanatçılarının ”benim enstrümanım sesimdir” tabiri ile bu düşünceyi doğruluyor. Kimi alaylı kimi mektepli diye adlandırılan, dünya geneli birçok ses sanatçısı arasından bir elin parmağını geçmeyen starlar ve üstadlar ismini tarihe yazdırmıştır. İçlerinden tek eğitimi yeteneği olan ve doğuştan müzik kulağı, sesi ile dinleyicisini kendine hayran bırakan birçok ses ve ‘‘ Müslüm Gürses, Zeki Müren, Cem Karaca, Selda Bağcan, Sezen Aksu, Ebru Gündeş”.. gibi isimler aklımıza hemen gelen isimler arasında yer alıyor. Karakteristik sesleri yanı sıra eserleri ve sözleri de unutulmayanlar arasındadır.
Bugün sesini enstrüman gibi kullanan, doğuştan yetenek ve müzik kulağı olan, dinleyicisini kendisine hayran bırakan ve karakteristik sesi ile sözleri mirası olan eserler üreten SELİM HAN ile röportaj yapmaktan mutluluk duyuyorum.
Merhaba hocam, öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederek başlamak istiyorum.
1- Bugüne kadar sizi anlatan cümleleri biz kurduk. Sizden de dinlemek istiyorum. Mardin’den sahne ışıklarına uzanan bu yolculuğu bize anlatır mısınız? Yıldızların altında ki SELİM HAN kimdir?
Merhaba Benan, okurlarına sevgilerimi ileterek başlamak istiyor ve ben teşekkür ediyorum. Noktanın içerisinde bir zerreyim. Bir işin aşığı ya da muhtacı olacaksın felsefesine inanıyorum. İnsan, sevgi ve bir hikayeyi anlatırken bıraktığım mirasım geleceğe budur diye düşünüyorum. Müzik benim dönemlerimde de günümüzde olduğu gibi İstanbul ana merkezli dönüyordu. Mardin üzerinden yolculuğum ve hikayemi, sevgimi , derdimi insanlarla paylaşma isteğim dinleyicilerime geçmiş ne mutlu bugün burada hala bu duygu alışverişini yapabiliyoruz.
2- ”Yandım.!” demekle geçmiyor bazı hayatlar.. Sizinki hangi şarkının sözünde gizli ve hangi makamda yankılanıyor?
Benim Uşak makamı ile Yine Sensiz adlı şarkım diyebilirim. Bu ikisi de bende önem yer eder. Arabesk, türk sanat müziği, türk halk müziği ve nice türküler bizim mozaiğimiz ve küçük yaştan beri benimsediğim ezgilerdir. Fakat bizim hoyratlarımız, ağıtlarımız, türkülerimiz yoğurulurken ve sanat hayatımda her zaman önem yer eden kısım oldu diyebilirim.
3- ”Eyvallah” 2025 single çıkış yaptı. Listelerde çıktığı andan itibaren yükseliş göstermeyi ve dinleyiciler tarafından oldukça beğeni görmeyi sürdürüyor. Bunun ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Gerçek bir hikayedir ”Eyvallah…” Hikayesi bende kalsın diyelim :) Kabulleniş, teslimiyet dediğimiz zaman akla ilk gelendir. Her zaman Eyvallah… ve sahibi olan bir şarkı diyebilirim. Söz -Müzik bana ait ama hikayesi de kime olduğu da dediğim gibi bana kalsın…
4- Dün Balat Karagöz Restoran da yine sahne aldınız. Sevenleriniz, dinleyicilerinizin yoğun talebi üzerine birçok kez burada sahne aldınız. Diğer sahneleriniz ve konserleriniz açıklandığı an itibariyle yoğun ilgi görüyor. Bu sizde nasıl bir duygu uyandırıyor?
Sevenlerim, dinleyicilerim SELİM HAN ve sahnesini talep ettiği ben teklife icabet eder, sahne öncesi ve sahnede aynı ilk gün heyecanı ile sahnemi alırım. Bu her sanatçı için gurur vericidir.
5- Sahneye her adım attığınızda dinleyiciniz ile aranızda olan kuvvetli bağ hemen belli oluyor. Bunun sırrı nedir?
Samimiyet, gerçek sevgi ve söylediğim gibi hikayemi anlatırken onlarla ortak duygu buluşması diyebilirim. Şarkıyı yazarken, okurken yaşayarak üretirseniz bu dinleyiciye geçiyor.
