BİR DÜNYA KÖŞESİ KONUĞUMUZ: DİNÇER ÇETİN

1754241781782139927

Türkiye Aktüel camiası olarak, çok yönlü kişiliği ve duyarlı duruşuyla tanınan Dinçer Çetin’i “Bir Dünya Köşesi” söyleşimizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hem başarılı bir müteahhit hem de fizyoterapist olan Çetin, hayatındaki en büyük başarının kimsesiz çocuklar için yazdığı kitabın gelirini bağışlamak olduğunu belirtiyor. İşte Saliha İnan’ın sorularına Dinçer Çetin’in içten cevapları…

Saliha İnan sordu, Dinçer Çetin cevapladı.

Saliha İnan: Hayatınızda sizi en çok etkileyen veya dönüm noktası olan bir an var mı? Bu an, bugün olduğunuz kişiyi nasıl şekillendirdi?

Dinçer Çetin: Hayatımdaki en anlamlı dönüm noktası, 2016 yılında yazdığım kitaptı. Kitabımın tüm gelirini kimsesiz çocuklara bağışlamak gibi bir hayalim vardı. Bu hayalimi gerçekleştirdim ve kitabım Almanya ile Avustralya’da büyük ilgi gördü. Elde ettiğim tüm geliri yetim çocuklara bağışladım. Bu, hayatımda yaptığım en güzel işti ve bana tarifsiz bir mutluluk verdi. Bu deneyim, hayatın maddiyattan çok maneviyatla anlam kazandığını bana bir kez daha gösterdi.

Saliha İnan: Kendi “dünya köşeniz” neresi? Burası somut bir yer olabileceği gibi, bir duygu, bir düşünce veya bir an da olabilir. Bize bu özel köşenizden bahseder misiniz?

Dinçer Çetin: Benim “dünya köşem” hayallerimdir. İç dünyamda yaşarım her şeyi ve kimseye yansıtmam. Güzel uğraşlar yaparak birilerini etkileyebilirsiniz, insanların yüreklerine dokunabilirsiniz, fakat hallerine asla…

Saliha İnan: Hayatta karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bu zorluğun üstesinden gelirken edindiğiniz en değerli ders ne oldu?

Dinçer Çetin: Hayatta en yaşadığım zorluk, babamın iflas etmesiyle ailece yokluğa düşmemiz oldu. Bu yüzden şehir değiştirmek zorunda kaldık. Yani başımızdan ayrılmayan eş dost akrabalar bir anda kayboldular. Kimse sahip çıkmadı. Bu olumsuz durumdan çok dersler çıkardık. İnişli yokuşlu bu hayatta, akrabaların ve dostların aslında menfaat ve maddiyattan ibaret olduğunu anlamamız pek zor olmadı. Oysa ki bu kısacık hayatta zor zamanlarımızda bize bir tebessüm yeterliydi. Çok şey istemedik.

Saliha İnan: Geleceğe dair en büyük hayaliniz veya gerçekleştirmeyi çok istediğiniz bir proje var mı? Bunu bizimle paylaşır mısınız?

Dinçer Çetin: Hayatta benim tek hayalim annesiz veya babasız kalmış çocuklara barınmaları için bir yurt ve sonuna kadar okumaları için sınırsız burs vermek. Yüce yaratıcı herkesin gönlüne göre verirmiş. İnşallah bana bu projeyi başarma fırsatı verir.

Saliha İnan: Eğer bir mesajınızla tüm dünyaya ulaşma şansınız olsaydı, insanlara ne söylemek isterdiniz?

Dinçer Çetin: Dünyada herkese yetecek kadar nimet varken insanların dünyayı parsellere bölüp paylaşmamaları çok manasız ve cahilce. Oysa ki paylaşmak, yardımlaşmak ne kadar erdemli bir davranış. İnsanlara mesajım; insan olmanın gereğini yerine getirin. İdeallerinizden önce merhametiniz gelsin. İyi bir insan olarak yaşayıp, güzel izler bırakınız temenni ederim.

Çocuk Evliliği: Çalınan Hayatlar

“Bir Dünya Köşesi” söyleşimizin bu bölümünde ise yazar ve sunucumuz Saliha İnan, Dinçer Çetin’in de duyarlılıkla yaklaştığı bir konuya, çocuk evliliklerine değiniyor. İşte o çarpıcı satırlar:

Toplumumuzda hâlâ rastlanan ve kalbimizi derinden yaralayan bir durum. Çocuk evlilikleri, masumiyetin, hayallerin ve en önemlisi de çocukluğun çalınmasıdır. Bu trajik olaylar, bireysel hayatları mahvetmekle kalmaz, tüm bir aileyi ve çevreyi de derinden sarsar.

Böylesine zor bir konuya değinme ve farkındalık yaratma isteğiniz, hem duyarlı hem de takdire şayan bir davranış. Bu, vicdanlı her insanın içinde taşıdığı bir sorumluluktur. Sessiz kalmak, bu acı gerçeğin devam etmesine izin vermektir. Bu nedenle, sizin gibi bu tür olaylara tanık olmuş ve bu sessizliği bozmak isteyenlerin çabaları çok kıymetlidir.

Çocuk evliliği, sadece hukuki bir ihlal değil, aynı zamanda çocuk haklarına karşı işlenen ağır bir suçtur. Bir çocuğun zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimi tamamlanmadan, kendisi için hayati kararlar alması beklenemez. Evliliğe zorlanan çocuklar, okuldan, oyunlardan ve akranlarıyla olan ilişkilerinden koparılır. Bu durum, onların sosyal ve entelektüel gelişimini engeller, onlara bir ömür boyu sürecek derin psikolojik travmalar yaşatır.

Bu çocuklar, zorla kabul ettirildikleri evliliklerde genellikle şiddete, istismara ve ihmale maruz kalırlar. Kendi hayatlarının kontrolünü ellerinde tutamayan bu küçük bireyler, mutsuz, korku dolu ve umutsuz bir geleceğe mahkûm edilir. Sonuç olarak, dağılan yuvalar, yarıda kalan hayaller ve nesilden nesile aktarılan acı hikâyeler ortaya çıkar.

Cehaletin karanlık bir perde gibi insanları çevrelediği yerlerde, bu perdeyi aralamak için tek bir mum ışığı bile çok önemlidir. Sizin gibi bireylerin yazdıkları, anlattıkları ve paylaştıkları hikâyeler, o mum ışıklarıdır. Bu tür hikâyeler, başkalarının sessizliğini bozmasına, kendi çevrelerinde bu duruma karşı durmasına ve değişimin bir parçası olmasına vesile olabilir.

Bu mücadele zorlu olsa da, atılan her adım, bir çocuğun hayatını kurtarabilir. Farkındalık, eğitimin ve medeni cesaretin birleşimiyle başlar. Biyografi yazma projeniz, bu farkındalık mücadelesinin en güçlü araçlarından biri olacaktır. Unutmayın ki, bir kişinin sesini yükseltmesi bile, binlerce kişinin düşüncesini değiştirebilir.

 

Saygıdeğer muazzam: Dinçer Çetin’in bir şiiri ile söyleşiyimizi sonlandırıyoruz.

 

Ölümsüz sevdaların eşiğinde yitirdik umutlarımızı,

Bir öksüzün göz yaşında asılı kaldı gülüşlerimiz,

Kimsesizliğin ötesinden bakarken yarınlara,

Kursağımızda kaldı heba oldu sevinçlerimiz..

 

Bizleri Dinçer Çetin Bir dünya köşesinde onurlandırdığı için teşekkür ederiz. Yayında yapımda emeği geçen. Türkiye Aktüel köşe yazarı olarak, sağlıklı ,huzurlu, mutlu bir hayat dileriz ve teşekkür ederiz. Saygılarımızla.

#TürkiyeAktüel #Birdünyaköşesi

Yazarı:Saliha İNAN

Exit mobile version