Divanu Lugati’t-Türk Bilinen en eski Türkçe sözluktür. Aynı zamanda Divanu Lugat’it-Türk Türklerin XI. yüzyıldaki dil özelliklerini belirten, ses ve yapı bilgisine ışık tutan bir gramer kitabı; kişi, boy ve yer adları kaynağı; Türk tarihine, coğrafyasına, mitolojisine, folklor ve halk edebiyatına dair zengin bilgiler bulunduran , aynı zamanda döneminin tıbbı ve tedavi usullerine dahi ışık tutan ansiklopedik bir eser niteliği de taşımaktadır.
Bütün ilim alemince tanınan, bulunduğu yıldan bu yana üzerinde pek çok çalışma yapılan eser, aslında bir Türkçeden Arapçaya sözlüktür. 319 yapraktan oluşmaktadır.
Türk tarih ve kültürünün En önemli Eserlerinden Divanu Lugat’it-Türk’ün Okullarda Öğrenilmesi ve öğretilmesi çok kıymetlidir.
Kaşgarlı Mahmud, Araplar’a Türkçe’yi öğretmek ve Türkçe’nin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek için 1072-1074 yılları arasında ”Divanu Lugati’t-Türk’ü isimli meşhur eserini kaleme aldı. Peygamber Efendimize (S.A.V) atfedilen ‘Türk dilini öğreniniz, çünkü onların çok uzun sürecek saltanatları vardır’ hadis-i şerifiyle başlar. ‘Bu hadis doğru ise -sorumluluğu ravi edenlere aittir- Türk dilini öğrenmek vaciptir; eğer doğru değilse, aklın gereği Türkçe’yi öğrenmektir der.
Kaşgarlı Mahmud eserinin girişine şöyle başlar “Şimdi, Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmud kulunuz dedi ki:
Gördüm ki: Yüce Tanrı, Türk burçlarında doğurdu devlet güneşini; onların ülkeleri etrafında döndürdü göklerin çemberini; ve onlara ad verdi Türk diye; ülkelerin idaresini verdi mülk diye; zamanın hakanları yaptı onları; ellerine verildi günümüzdeki insanların yuları; onları görevlendirdi halk üzre; onları kuvvetlendirdi hak üzre; aziz kıldı onlara yanaşanları ve idareleri altında çalışanları; onlar (Türkler) sayesinde muratlarına erdiler ve ayak takımının şerrinden esen oldular. Aklı olan herkes onlara katılmalı ve onların oklarından korunmalı. En iyi yol konuşmaktır, onların dillerini; duyurabilmek için onlara ve meylettirebilmek için gönüllerini. Takımından ayrılıp Türklere sığındığı zaman bir düşman, güven verilip ona kurtarıldığı zaman korkularından; başkaları da sığınır onunla beraber, ve üzerlerinden kalkmış olur tüm zarar.
Buhara imamlarından ve Nişaburlu bir başka imamdan açıkça ve kesin olarak işittim ki; Onlar Peygamber Efendimize (S.A.V) dayanarak şöyle rivayet ettiler. Peygamberimiz (S.A.V) kıyamet gününün şartlarını, âhir zamanın fitnelerini, Oğuz Türklerinin çıkışını anlatırken dedi ki: ‘Türk dilini öğreniniz, çünkü onların çok uzun sürecek saltanatları vardır’. Bu hadis doğru ise -sorumluluğu râvilere aittir- Türk dilini öğrenmek vaciptir; eğer doğru değilse, aklın gereği budur” der.
Aşağıda Kaşgarlı Mahmud’un Divanu Lugat’it-Türk’de bulunan Dünya haritası bulunmaktadır.
Kaşgarlı Mahmud Eserinde Türklerin at üzerindeki maharetleri ve Atlar ile yakın ilişkilerini “At Türkün Kanadıdır” sözüyle ortaya koyar.
Bar bakır, yok altun
Var olan bakır, yok olan altın
Yine Divanu Lugat’it-Türk’de geçen bu atasözü, yakınları arasında hor görülen birinin kaybından sonra yakınlarının aşırı kederlenmesi durumunda söylenmektedir.
Agılda oglak togsa arıkda otı öner
Ağılda oğlak doğunca, derede otu biter.
Yine Kaşgarlı Mahmud’un sözü de her canlının rızkı Allah tarafından verilidiği anlamına gelir.
Kaşgarlı Mahmud’un muhteşem eseri Divanu Lugat’it-Türk Ali Emir Efendi tarafından büyük Çabalar ile 1915 yılında satın alınarak tekrardan gün yüzüne çıkarılmıştı.
Divanu Lugat’it-Türk 2017 yılında “UNESCO DÜNYA BELLEĞİ”ne de dahil edilmiştir Günümüzde, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımıza bağlı Millet Yazma Eser Kütüphanesi Ali Emîrî Arabî Koleksiyonu 4189 numarada muhafaza edilmektedir.
Kerim Ayaz Mersin
