Devlet yönetiminde yer almak bir bitiş noktası değil; asıl yolun başlangıcıdır. Devlet yöneticisi olmak, büyük sorumlulukları üstlenmek ve bu görevleri yerine getirmek anlamına gelir. Günümüzün hızla değişen dünyasında, devlet yöneticilerinin bu değişime ayak uydurması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Her yönetici, kişisel gelişimini sağlamalıdır; bu, istisnasız tüm devlet yöneticileri için geçerli bir kural olmalıdır.
Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Yaklaşımı çerçevesinde, yöneticiler için belirli standartların oluşturulması ve bu standartların, devlet başkanı dahil tüm yöneticiler tarafından yerine getirilmesinin zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bu standartlara uymayanlar için yaptırımlar uygulanmalıdır. Çünkü bir devlet yöneticisinin başarıya ulaşabilmesi için gelişime ve değişime açık olması, aynı zamanda kişisel gelişimini sürekli sürdürmesi şarttır. Bu yalnızca kendi görevlerini yerine getirmekle sınırlı kalmaz; aynı zamanda topluma ve devlete karşı duyduğu yükümlülüğün doğal bir sonucudur.
Önce sağlık!
Tüm devlet yöneticileri düzenli olarak fiziksel ve ruhsal sağlık kontrollerinden geçmelidir. Bu kontrollerden sonra “görev yapabilir” raporunu almaları zorunlu kılınmalıdır. Sağlık koşullarını yerine getiren yöneticilerin göreve devam etmesine izin verilmeli, sağlık kontrollerinde yeterli bulunamayanlar ise görevden uzaklaştırılmalıdır.
Gelişim alanları
Her yönetici tarih, coğrafya, konuşma becerisi, diksiyon ve hitabet teknikleri gibi temel alanlarda bilgi sahibi olmalı ve kendini sürekli geliştirme sorumluluğu taşımalıdır. Bu yetkinlikler, bir devlet yöneticisinin sahip olması gereken asgari yeterliliklerdir. Devlet yönetiminde bu alanlarda sürekli gelişim sağlayacak uygulamalar bir standart haline getirilmelidir.
Ömür boyu liyakat
Devlet yöneticisi atanırken liyakat kriterlerine sıkı sıkıya bağlı kalınması gerekir. Ancak en yaygın hata, liyakatin sadece atama sürecinde dikkate alınmasıdır. Bir kişi göreve başlarken gereken yeterlilikleri sağlayabilir; ancak zamanla kendini geliştirmediği takdirde bilgi ve beceri düzeyi gerileyebilir. Bilginin sürekli değiştiği ve geliştiği bir çağda, durağan kalan bilgi aslında gerilemiş bilgi anlamına gelir. İşte bu nedenle, devlet yöneticisinin sürekli öğrenme ve değişen bilgileri takip etme yükümlülüğü vardır.
Uzman ekibin önemi
Devlet yöneticilerinin yakın çalışma ekibi de alanlarında uzman olmalı ve yüksek seviyede bilgi ile deneyim sahibi kişilerden oluşmalıdır. Ekibin niteliği, yöneticinin başarısının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu uzmanlık ekibi için de gelişimin sürekliliği sağlanmalı ve bu durum bir standart olarak belirlenmelidir.
Sonuç itibarıyla, devlet yöneticisi olmak işleri tamamlayan son nokta değildir. Tam tersine, yönetimde bulunmak kişinin üzerindeki sorumlulukları artırır ve yeni bir öğrenme, gelişim sürecinin başlangıcını oluşturur. Bu sorumluluk sadece kişisel gelişimle sınırlı kalmamalı; aynı zamanda ülkenin ve devletin kalkınması için bir gereklilik olarak görülmelidir. Kısacası, devlet yöneticisi olmak bir görev değil; ömür boyu sürecek bir liderlik yolculuğudur.