Devlet yönetimi sistemlerinde yöneticilerin ve bürokratik kadroların çalışmalarını değerlendirmek, ödüllendirmek veya cezalandırmak konusu genellikle pasif bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bu durumun temel sebebi, siyaset ve bürokrasi kurumlarında yer alan bireylerin, yanlış kararların ya da başarısızlıkların sorumluluğunu üstlenmeyi istememesidir. Bu nedenle, ceza ve ödül mekanizmaları sadece teoride var olmuş; uygulamada ise genellikle kâğıt üzerinde kalan etkisiz yönetmeliklerle geçiştirilmiştir.
Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi ise bu konuda farklı bir perspektife sahiptir. Bu sistem, devlet yönetimini diğer organizasyonlardan ayıran çok fark olmadığını savunur. Devlet, sadece işlevsel olarak farklılaşan bir organizasyon yapısı olarak görülmektedir ve insan gücü bu organizasyonun temel taşıdır. Çalışanların motivasyonunu artırmak için etkin bir ödüllendirme sistemi geliştirilirken, yapılan hataların sonuçlarına katlanmalarını sağlamak adına caydırıcı bir ceza sistemi kurulması gerektiği ifade edilir. Cezalandırma mekanizmasının varlığı, çalışanları sorumluluk almaya motive eder ve daha dikkatli bir şekilde görevlerini yerine getirmelerine olanak tanır.
Etkin ve caydırıcı bir ceza sistemi, hata oranını minimuma indirerek yönetim sisteminin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Buna karşın, göstermelik bir ceza sistemi ya da cezaların hiç olmaması durumunda, yetki vermenin de anlamı kalmaz. Çünkü yetki sorumluluk gerektirir; sorumluluk yoksa yetkinin varlığı anlamsız hale gelir. Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi, devleti toplumuna hizmet eden bir yapı olarak görür ve bu hizmetin kutsiyet taşıdığına inanır. Dolayısıyla, devlet kutsal kabul edilirken, devleti işler durumda tutan bireyler de bu kutsiyetin parçasıdır. Eğer çalışanlar görevlerini düzgün bir şekilde yerine getirmezse, devlet hizmetlerinde aksaklıklar başlar ve bu durum devletin kutsiyetine gölge düşürür. Bu nedenle, çalışanlarla ilgili süreçlerin etkin bir şekilde yönetilmesi ve gerektiğinde ödüllendirme ile cezalandırmayı içeren mekanizmaların uygulanması bir zaruriyet olarak görülmektedir. Devletin sürekliliğini sağlayan bireyler sorumluluktan kaçınarak görmezden gelinemez; aksine, takip edilip hesap verebilir hale getirilmelidir.
Merkez Anadolu Yönetimi’nin cezalandırma sistemi üç temel kademeye ayrılmıştır:
1. Birinci Kademe: Hafif kusurlar için verilen uyarı niteliğinde cezalar.
2. İkinci Kademe: Daha önce verilen veya verilecek olan ödüllerin iptal edilmesi şeklindeki cezalar.
3. Üçüncü Kademe: Büyük hatalar için uygulanan cezalar; kamu zararı varsa bedelini ödeme veya duruma göre devletteki görevden ilişiğin kesilmesi.
Bu sistemin üç aşamalı ve yalın tutulması önemlidir; aşırı detaylandırılan bir yapı çalışanları kafa karışıklığına sürükleyebilir. Basit ve anlaşılır bir ceza sistemi, aynı zamanda çalışanlar için motivasyon artırıcı bir unsur haline gelir. Her ne kadar ceza sisteminin birtakım olumsuz algıları olsa da bu mekanizma çalışanların yaptığı işin toplumsal yararını hissetmelerini sağlamanın etkili araçlarından biridir.
Ceza sistemi, bireylere farklı bir organizasyonda çalışıyor olduklarını ve bu çalışmanın toplumsal fayda sağlama amacını taşıdığını hatırlatır. Ceza sistemi modern yönetim teknikleri arasında önemli bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Yönetim sistemleri bu mekanizmayı çalışanların verimliliğini artıracak bir itici güç haline dönüştürdüğünde, amaç doğrultusunda anlam kazanır. Dolayısıyla cezalandırma mekanizmasının önleyici ve farkındalık oluşturan bir etkisinin olması gerektiği vurgulanmaktadır.