Pandemiyle başlayan yeni dönemde hayatın her sahasında esaslı değişiklikler cereyan ediyor. En mühim yenilikler devlet yönetimi alanında oluyor. Yeni çağın başlamasıyla beraber devletler, yönetimlerini yeni çağın kurallarına göre uyum sağlayacak ve yeni çağın süper güçlerinden biri olmak için çaba gösterecekler.
Eski çağda devlet idaresi yapısında mevcut siyaset ve bürokrasi kurumları kendi sınırları içinde vazifelerini ifa etmişler fakat zaman zaman sınırlarını aşarak devlet içinde vesayeti ele geçirmekten geri kalmamışlardır. Bunun için askeri, yargı, yönetim ve diğer vasıtaları kullanarak devlet gücünü tekelinde toplamaya çalışmışlardır. Bu gibi kalkışma, darbe ve teşebbüsler devlet idaresini zayıflatırken toplumun refah düzeyini düşürmüştür.
Yeni çağda devlet yönetimi yapısı değişecektir. Siyaset ve bürokrasi gruplarının haricinde teknokrasi ve devlet aklı grupları da gelecek. Gruplar arasındaki çekişmelerin azalmasının yanı sıra devlet yönetimi daha da kuvvetlenecektir. Doğru bilginin yeni çağda başarının hakim unsuru olacağı düşünüldüğünde teknokratların varlığının devlet yönetimine ekleyecekleri ortaya çıkacaktır. Keza devlet aklı ile de devlet idaresinin kontrol ve mikro denetimlerinin yapılması öngörülmektedir.
Yeni çağın başında devletlerin süper güç olmak için yönetim sistemlerini ve bu sistemleri yürüten devlet yönetici ve çalışanlarının verimliliğini arttırmak için yatırım yapması zaruridir. Devletlerin yeni çağda süper güç olmaları için devlet yönetimi yapısında mevcut siyaset ve bürokrasi gruplarının sıfırlanması ve tekrar inşa edilmesi gerekmektedir. En az bir yasama yılı siyasi partilerin faaliyetleri askıya alınarak partisiz siyaset yapılması lazımdır. Aksi durumda yeni çağda, eski çağın alışkanlıklarına sahip siyaset var olacaktır. Bu da devlet yönetiminin yeni çağa uyumlanamamasına yol açacak, süper güçlü devletlerden olmanın önünde engel olacaktır.
Partisiz siyaset tüm milletvekillerinin bağımsız seçilmesini öngören ve en az bir yasama dönemi devam eden bir uygulamadır. Bu uygulama ile eski çağdaki partili uygulamaların tamamının sıfırlanması sağlanacaktır. Böylece siyasi partilerin getirdiği partizanlık, biat kültürü, kayıtsız bağlılık, siyasi çıkar ve menfaatler, devlet bütçesinden partilere aktarılan yüksek miktarların aktarımının önüne geçilecektir.
Millet, parti ölçeğinde değil şahıs bazında temsil edilecektir. Böylelikle çok daha tesirli bir temsiliyet olacaktır. Partilerin en az bir dönem devre dışı bırakılmasıyla siyasetin çok daha etkin yapılacağı ön görülmektedir. En az bir dönem partisiz siyasette, yasama organının çok daha etkin çalışacağı ve bu esnada siyasi partiler için yeni çağın kuralları oluşacağı öngörülmektedir. Partisiz siyaset devri, siyasi partiler için de yeni çağa geçiş dönemi olacaktır.
Partisiz siyaset, devlet idaresindeki yasama organının pandemi dönemidir. Bu dönemde bağımsız temsiliyete önem verilmekte böylece partilerin yeni çağa geçişi için hazırlık safhası için alan yaratılmış olacaktır. Bu alanda partiler teşkilatlanmadan, mali yapılarına: eğitimden politikalarına kadar her şeyi gözden geçirecek ve değişen dünyaya uyumlu hale gelmeye çalışacaklardır.
Yeni çağın süper güçlerinden biri olmak devlet idaresinde bulunan tüm kurum, kuruluş, birim, erk ve grupların güçlü olmasına bağlıdır. Yasama organının da güçlü olması için siyasi partilerin güçlenmesi ve vizyonlarını yeni çağa uyumlu hale getirmeleri gerekmektedir.
Siyasi partilerin gücü, yasama organının gücünü oluşturduğu için partilerin eski çağa ait tüm teamül, kural ve işleyişlerini aniden bırakmaları ve yeni çağdaki kural, işleyiş ve alışkanlıklarına geçmesi uygun olacaktır.