Uzak ülkelerden bir koku geliyor. Burnuma bu koku insan ölüsü mü, yoksa insanlığın ölüsü mü, bilemedim. Gerçekten yeteri kadar elimizden ve kalbimizden geleni yapıyor muyuz, emin değilim. Bugün anıyoruz, ertesi gün kaldığımız yerden devam ediyoruz .
Bir dramatik film sahnesine üzüldüğümüz kadarız; ekran başından kalkınca hayat güllük gülistanlık devam ediyor. İsrail, gün geçtikçe kendi mezarını derinleştiriyor. Sus pus izliyoruz gösteriyi. Gazze’de ki o masumlar ne, susuzluktan ne açlıktan, ne de soğuktan ölüyor. onlar sadece kimsesizlikten, terk edilmişlikten hayatlarına son veriliyor.
Bir cam şişeye sığacak kadar umudumuz yitirilmiş. Bu gün Mısır’dan denize bırakılan şişeler kadar faydamız. Ama ne güzel ki bunu bile icraata dökebilecek yürekler var. Bu gün onlar, yarın bizler…
Ne fark eder? binlerce mazlumun çığlıkları, yeri göğü inletmesine rağmen cevapsız kalıyor ise ne fark eder.