Saliha:Değerli Abdullah Bey, hoş geldiniz. Hayat hikayeniz gerçekten ilham verici. 1961’de Amasya’da başlayan, eğitim ve askeri kariyerinizle dolu bu yolculuk, emeklilik sonrası manevi çalışmalarınızla daha da anlam kazanıyor. Öncelikle sormak isterim: Hayatınızda sizi en çok etkileyen veya dönüm noktası olan bir an var mı? Bu an, bugün olduğunuz kişiyi nasıl şekillendirdi?
Abdullah Bey: Hoş bulduk, çok teşekkür ederim. Hayatımın her günü, bir öğrenme ve tecrübe edinme süreci oldu. Tek bir dönüm noktası seçmek zor, çünkü her gün yeni bir tecrübe, yeni bir ders getirdi. Önemli olan, bu tecrübelerden ders çıkararak yolumuza devam etmek. Her zorluk bir imtihandı ve her imtihan beni daha güçlü kıldı.
Saliha: O halde gelelim “dünya köşeniz”e… Buranın somut bir yer değil de, bir duygu veya düşünce olduğunu belirtiyorsunuz. Bize bu özel köşenizden biraz daha bahseder misiniz?
Abdullah Bey:Benim dünya köşem, gönül ve aşk’ın taht kurduğu yerdir. Bu köşede; Allah’a olan imanım, Peygamberimize duyduğum sevgi, vatan ve bayrak aşkım yaşar. Yani bu köşe, aslında benim varoluşumun, hayatımdaki tüm değerlerin ve inancın bir yansımasıdır.
Saliha: Bu köşedeki değerlerle şekillenmiş bir hayatın zorluklar karşısında nasıl bir duruş sergilediğini merak ediyorum. Hayatta karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bu zorluğun üstesinden gelirken edindiğiniz en değerli ders ne oldu?
Abdullah Bey:Hayatın bir ikram ve imtihan olduğunu hep bildim. Bu yüzden karşılaştığım zorluklara isyan etmek yerine, onları birer imtihan olarak gördüm. Bu bakış açısı, bana aşk ile, sabır ile ve şükür ile yoluma devam etme gücü verdi. En değerli dersim de bu oldu; inançla ve sabırla her zorluğun üstesinden gelinebileceğini öğrendim.
Saliha: Şimdi geleceğe uzanalım. “Ömrümüzün kalan kısmını gençlere aşkı aşılamakla geçireceğiz” diyorsunuz. Bu çok kıymetli bir hedef. Geleceğe dair en büyük hayaliniz veya gerçekleştirmeyi çok istediğiniz bir projeniz var mı?
Abdullah Bey:En büyük hayalim, çalışmalarımın gençlere ulaşması, onlara vatan ve bayrak sevgisini, Allah ve Peygamber aşkını aşılamak. Kuran’ı Kerim’i anlamaya ve anlatmaya olan gayretimiz de bunun bir parçası. Gençlerimize manevi değerleri aktarmak, onların da aynı aşkla, inançla ve sabırla yollarına devam etmelerini sağlamak en büyük projem.
Saliha: Son olarak, eğer bir mesajınızla tüm dünyaya ulaşma şansınız olsaydı, insanlara ne söylemek isterdiniz?
Abdullah Bey: İnsanlara tek bir mesajım olurdu: Daima Allah’a inanın, güvenin, adaletli olun ve secdeden ayrılmayın. İnancın, adaletin ve şükrün insanı nasıl huzura kavuşturduğunu anlasınlar. İnanıyorum ki, bu değerlerle kurulan bir dünya, sevgi ve barış dolu bir yer olacaktır.
Saliha: Bu kıymetli söyleşi için çok teşekkür ederim. Hayat hikayeniz, duruşunuz ve manevi birikiminiz bizlere ilham veriyor. Paylaşımlarınız için tekrar teşekkür. Muhteşem bir eseriniz ile şöyleşimizi taçlandırmaktan, onur duyuyoruz.
SEVDA ÇAĞI
Güfte: Abdullah Kaya Amasyalı
Beste: Suat Yıldırım
Makam: Acemkürdi
Geçmiş ömrün sevda çağı
Hasretler hep kurmuş ağı
Güller solmuş kalmış bağı
Sevemem ki sevemem ki.
Bak ağarmış gür saçlarım
Hüzünlenir çok ağlarım
Geri gelmez o çağlarım
Sevemem ki sevemem ki.
Vefasızdır tüm güzeller…
Kalbim korkar içe siner
Gözyaşlarım nasıl diner
Sevemem ki sevemem ki.
Yakmaz beni o bakışlar
Sonbaharlar soğuk kışlar
Yarim bile beni dışlar
Sevemem ki sevemem ki.
Saygıdeğer muazzam Şair yazar: Abdullah Kaya Türkiye Aktüel “Bir dünya köşesimizde” bizlere onur verdiniz. Yayında, yapımda emeği geçen herkese teşekkür ederiz, saygılarımızla.

