ABD Başkanı Donald Trump’ın bütün dünyayı şaşırtan ‘Suriye’den hızlı ve tamamen çekiliyoruz” talimatının ardından yaşanan gelişmeler baş döndürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir kaç gün içinde Fırat’ın doğusuna yönelik harekatımız başlayacak” açıklamasının ardından Washington’dan gelen sinyaller kafaları daha da karıştırdı. Trump’ın bu kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından aldığı belirtilmişti. Trump da yaptığı açıklamada “Türkiye IŞİD ile mücadele edecek. Erdoğan bana bunun sözünü verdi” demişti. Ancak bu sözlerin üzerinden çok geçmeden ABD’den çekilme ve Suriye’nin kuzeyine yönelik karmaşık sinyallerin sayısı arttı. Önce Trump önceki gün kabine toplantısında yaptığı konuşmada “Suriye’den çekilmemizin hızlı olacağını söylemedim” diyerek geri adım attı ardından da “Bölgedk Kürtleri korumak görevimiz. bunun bir yolunu bulacağız” diyerek Türkiye’ye mesaj verdi. Trump’ın bu mesajı henüz bölge başkentlerinde tam olarak değerlendirilmemişken 7-8 Ocak’ta beraberinde ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile Ankara’yı ziyaret edecek olan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan skandal açıklamalar geldi. Pompeo, Amerikan NewsMax televizyonuna verdiği mülakatta, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı konusunda açıklamalarda bulundu.
ABD’nin Suriye’den çekileceğini yineleyen Pompeo, çekilme konusunda bir gecikme durumunun söz konusu olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, “Başkan Suriye konusunda muğlak değil. Askerlerimiz oradan çıkacak. Başkan aynı zamanda, IŞİD ile mücadeleye devam etmemiz gerektiğini ve İran ile mücadele devam ediyor. Bunların hepsini yapacağız. Bunları basitçe Amerikan kuvvetleri Suriye’den çıktığı bir zamanda yapacağız. Size bir takvim veremem. Düşmanlarımızın tam olarak ne zaman ayrılacağımızı bilmelerini istemiyorum.” yanıtını verdi.
Suriye konusunda Trump’ın verdiği talimatlara değinen Bakan Pompeo, burada Türkiye’ye ilişkin skandal bir ifade kullandı. Pompeo “Bunları tüm cephelerde yerine getireceğiz. Sadece çekilme değil, Başkan’ın ortaya koyduğu diğer tüm unsurlar: Türklerin Kürtleri katletmemelerini sağlamanın önemi, Suriye’de dini azınlıkların korunması; tüm bunlar, halen ABD’nin ortaya koyduğu misyonunun parçasıdır” diye konuştu. Sunucunun Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilişkin “güvenilir bir ortak mı?” sorusuna yanıt veren Pompeo, “Türklerle üzerinde çalışmamız gereken çok şey var. NATO müttefikiler. Amerikalıların ilgilendiği ve Amerikalıların güvenliğini sağlayan şeylere oldukça destek oldukları yerler var” ifadesini kullandı. Pompeo, şöyle devam etti: “Gerçekten kaygılandığımız başka başlıklar da var. Hala orada tutulan Amerikalılar var. Türklerle görüşmeler devam ediyor.” Türkiye ile ilgili kaygı duydukları konuların da bulunduğunu savunan Pompeo, Türk yetkililerle görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Önümüzdeki hafta Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in Türkiye’ye gideceğini hatırlatan Pompeo, “ABD için iyi sonuçlar elde etmek üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk yönetimi ile çalışmamız gereken çok alan var” değerlendirmesini yaptı.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun açıklamalarına Türkiye’den tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy “ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun sözlerine yönelik “Eğer kasıtlı değilse endişe verici bir bligi eksikliğni gösterior. YPG’yi Kürtlerle özdeşleştirmesi endişe verici. Türkiye, Suriyeli Kürtlerin haklarının korunmasını gözetmeyi sürdürecektir” açıklaması yaptı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Suudi Arabistan’da dün görülmeye başlayan davayı takip ettiklerini belirterek, “Bu olayın en başından beri adalete vurgu yapıyoruz ve uluslararası aktörlerin müdahil olduğu bağımsız bir soruşturma çağrısında bulunuyoruz” dedi. Shamdasani, Suudi Arabistan’da dün görülmeye başlayan Kaşıkçı davasıyla ilgili kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Kaşıkçı davasını takip ettiklerini ancak bunu yeterli bulmadıklarını aktaran Shamsadani “Bu olayın en başından beri adalete vurgu yapıyoruz ve uluslararası aktörlerin müdahil olduğu bağımsız bir soruşturma çağrısında bulunuyoruz” ifadesini kullandı. BM’nin dünkü duruşmayı takip ettiğini söyleyen Shamsadan, Suudi yetkililerle konuyla ilgili görüşmeler yapmaya devam ettiklerini bildirdi.
