Panele konuşmacı olarak katılan Sudan Yerel Yönetim Bakanı Mümtaz Hamid ve Sudan Medya, İletişim ve Enformasyon Bakanı Buşara Abdullah, Türkiye-Sudan ilişkileri ile Sudan’daki olayları değerlendirdi.
Hamid, Türkiye-Sudan ilişkilerinin “çok özel” olduğunu belirtti.
İki ülke arasındaki ilişkilerin siyaset ve strateji ekseninin dışında ekonomi üzerinden de geliştiğine işaret eden Hamid, Türkiye’nin Sudan’ın yeraltı kaynaklarından yararlanarak ve burada kazan kazan usulüyle iki tarafın da bu kaynaklardan çıkar sağlayabileceğine işaret etti.
Hamid, Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ziyaretin siyasi ve stratejik önem arz ettiğini belirterek, ülkesinde yaşanan toplumsal olaylara ve protesto gösterilere ilişkin, “Bölgedeki hakim güçler, bir ülkede desteklediği aktörlerin halkoyuyla iktidara ulaşamayacağını anlıyorsa bu ülkenin doğal kaynaklarına ulaşmak için güç kullanma ve bu ülkelerdeki istikrarı hedef alma yoluna başvuruyorlar.” dedi.
Sudan’da yaşanan olayları sınırlı olduğunu ve her şeyin eskisi gibi devam ettiğine işaret eden Hamid, son dönemde iç meselelerine yoğunlaştıklarını söyledi.
Hamid, “Türkiye ile ilişkilerimizin çok özel olduğunu söyleyebilirim. İki tarafın da arasındaki stratejik anlayış, giderek birbirine yakınlaştı. İki ülkeyi geleceğe taşıyacak bir ilişkinin temellerini atıyoruz.” dedi.
“TÜRKİYE MAZLUMLARIN YANINDADIR”
Abdullah ise Türkiye ile ilişkilerinin “tarihi, kültürel ve dini boyutları” olduğunu vurguladı.
Batılı ülkelerin Sudan’a çıkar çerçevesinden baktıklarını anlatan Abdullah, “Batı ülkeleri, Sudan’a ambargo uyguluyorlar ama işlerine gelen ürünlerin çıkışına izin veriyorlar. Bu ülkelerin gözü bizim altın gibi geniş yer altı madenlerinde. Batılı ülkeler, bizleri ülkede özgürlük yok diye suçluyorlar, sanki onlarda bir şey olmuyor.” diye konuştu.
Abdullah, Türkiye’nin ve Türk halkının Sudan’ın zor günlerinde yanında olduğuna işaret ederek, “Türkiye’nin doğruyu söyleme, hakkı savunma konusunda duruşu bellidir. Türkiye dünya genelinde bütün mazlumların yanındadır.” ifadesini kullandı.
ANKARA/AA