Tarihler değişiyor,içinde bulunduğumuz dönem değişiyor ama bazı şeyler hep sabit : bitmek bilmeyen kadın cinayetleri, taciz ve tecavüz olayları, şiddet, akran zorbalığı, psikolojik baskı ve gün içinde duyduğumuz,gerçekliğinden bile şüphe ettiğimiz binlerce olay.
Şüphe? Pardon sokak ortasında hiç tanımadığın bir insan tarafından kılıçla öldürülmek, bir annenin ayaklarının dibine kendi kızının bedeninden ayrılmış kafasını atmak, kendi çocuklarının gözleri önünde bir aileyi yok etmek, kendi kardeşini ve annesi birkaç serseriden korumak isterken darp edilerek öldürülmek, 15 yaşındaki bir çocuğu öldürmek hatta öldürdükten sonra mezarına saldırmak normalleştirilmişti değil mi? Peki neden? Neden herhangi bir filmde bile gördüğümüzde, kurgu olduğunu bilmemize rağmen gözlerimizi dolduran, nefes alışımızı hızlandıran, göğsümüzü sıkıştıran bu sıradışı olaylar gerçek hayatta bu kadar etki bırakmıyor? Söyleyin bana kim normalleştirdi bunları?Ölümü nasıl normalleştirebildiniz? Bir canın vahşice katledilmesi nasıl normal gelebildi size? Peki ya küçük bir bedenin tecavüz edildiği için kan kaybından ölmesi.
Suçlu mu arıyorsunuz? O halde aynaya bakın. Göz göze geldiğiniz ve her bir zerresini ezbere bildiğiniz o kişi asıl suçlu. Neden mi? Normal olmayan ama normalmiş gibi gözüken en ufak bir olayda bile sessiz kaldığınız ,sesinizi duyuramadığınız için. Evet bütün bu olayların sorumlusu sizlersiniz. Kendi çocuklarının gözleri önünde kavga eden sorumsuz ebeveynler, kızlarını okutmak yerine para karşılığı kendinden büyük birisiyle evlendiren aç gözlü insanlar, küçük bir çocuğun eline kalem yerine silah veren ve bununla gurur duyan düşüncesiz insanlar, kavga ettiği için oğlunu uyarmak yerine bir dahaki sefere daha iyisini yapmasını söyleyen sizler ve evlatlarının elinden özgürlüğünü alıp laf başında bu şekilde kontrolü elinde bulundurduğunu düşünen kontrol düşkünleri.
Suçlu olan siz olmanıza rağmen cezalandırılan neden hep başkaları? Ahmet’in, Leyla’nın, İkbal’in, Hakan’ın, Narin’in ve bunun gibi binlercesinin suçu neydi? Evet onların tek bir suçu vardı aslında. O da yollarının sizin gibi vicdan yoksunu, insanlık nedir bilmeyen ve insanlığın ne olduğunu öğrenmemiş canilere çıkması. Oysa hepsinin gelecek için birbirinden güzel hayalleri vardı. Mesela Hakan. Şarkı söylemeyi çok severdi. Belki de ileride çok yetenekli bir sanatçı olacaktı. Fakat birkaç serseri onun elinden geleceğini çaldı. Peki ya diğerleri. Onların hayali neydi?Maalesef bazıları o kadar küçüktü ki zaten kendilerinin oluşturdukları bir hayal aleminde yaşıyorlardı.Fakat buna bile izin vermediler. Onları kendi oluşturdukları bu dünyadan en acımasız şekilde çekip çıkardılar. Söyleyin bana küçük bir bedenin size ne zararı vardı? Yine unutmuşum. Küçücük bir beden sizi tahrik etmişti değil mi? Ya da sizin iğrençliğinize şahit olmuştu.
Açın artık gözünüzü. Binlerce kişi sizin onları fark etmenizi, yardım çığlıklarını duymanızı bekliyor. Sizlerin görmezden geldiğiniz her bir beden sizi umut ışığı olarak görüyor . Umutlarını söndürmeyin onların. Elinizi uzatın ve yaralı bir bedene dokunun. Bedenindeki her bir yaraya merhem olun. Ve en önemlisi ruhlarını iyileştirin. Düşüncelerini ölümden ,kandan ,şiddetten arındırın. Ve unutmayın görmezden geldiğiniz her bir beden ölmeye mahkum. Katili ise sizlersiniz. Susmayın artık. Şiddeti, tacizi, tecavüzü, ölümü, zorbalığı, hakareti normalleştirmeyin. Normalleştirilmesine izin vermeyin. Bizler sesimizi çıkarmadıkça bu olayların sonu gelmeyecek. Bitmek bilmeyecek. Her geçen gün daha kötüsüne şahit olcaz. Ve belki de bir gün sıra bize gelecek. En azından kendiniz için bir adım atın.
Satırlarım arasında dalmış gitmiş olan sen. Kaç yaşındasın, çocuğun var mı bilmiyorum. Ama sana şunu söylemek istiyorum. Şu an bakmakla yükümlü olduğun çocukların varsa ya da ilerleyen zamanlarda çocuk sahibi olmayı düşünüyorsan onlara her şeyden önce susmamaları gerektiğini öğret. Şiddetin bir çözüm yolu olmadığını, konuşarak birçok sorunun çözülebileceğini de. İçinde bulunduğu ya da bulunacağı dünya çok da temiz değil. Bu yolda karşısına birçok engel çıkacak. Birçok kirli düşüncelere sahip insan. Öncelikle ona neyle karşılaşabileceğini ve bu durumlarda sessiz olmaması gerektiğini, sesini sadece kendisi için değil bu durumda olan bütün herkes için çıkarması gerektiğinden bahset. Unutma normal olmayan hiçbir olay normalleştirilemez. Bu küçücük bir olay dahi olsa. Susma ve sesini çıkar. Ahmet’in , Leyla’nın, İkbal’in, Hakan’ın, Narin’in ve binlercesinin sesi ol!