Müjdat Gezen’in 21 Aralık’ta Halk Arenası programında yaptığı konuşmaların mizah ve güldürü amacıyla yapıldığı belirtilirken, “Soruşturma konusu sözlerde Cumhurbaşkanının onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmemiş veya onur, şeref veya saygınlığa saldırılmamıştır. Esasında biraz güldürü biraz da Cumhurbaşkanının anılan sözlerine yönelik eleştirel cevap verilmek istenmiştir” ifadelerine yer verildi.
“Ölçülülük ilkesi zedelenmiştir”
Mahkeme tarafından müvekkili Müjdat Gezen ve diğer şüpheli Metin Akpınar hakkında adli kontrol kararı uygulandığının hatırlatıldığı dilekçede, “Cumhurbaşkanına hakaret suçu hakkında genellikle HAGB (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verildiği bilinmektedir. Böyle olunca müvekkilimiz hakkında herhangi bir adli kontrol tedbiri uygulanması gerekmediği gibi özellikle yurt dışına çıkış yasağı şeklinde uygulanması kararlaştırılan adli kontrol tedbiri ile istenilen ceza arasında orantı da olmadığı için ölçülülük ilkesi zedelenmektedir” ifadeleri kullanıldı.
“Kanser tedavisi gören kızı için sürekli Hollanda’ya gitmektedir”
Müjdat Gezen hakkında imza atmak şeklinde bir adli kontrol öngörüldüğü halde ikinci olarak da yurt dışına çıkışının yasaklandığı belirtilirken, “Müvekkilimiz için bu suç için öngörülen cezadan daha ağır bir yaptırım kararı olmuştur. Çünkü müvekkilimizin kızı yurt dışında Hollanda’da yaşamakta ve müvekkilimiz kanser tedavisi gören kızı için sürekli Hollanda’ya gitmektedir. Müvekkilimizin yurt dışına çıkış yasağı müvekkilimizin kızı ile olan iletişimini keseceği için gereksiz, fazla ve müvekkilimize manevi işkence çektirecek yöntem olmuştur” denildi.
Adli kontrol kararının kaldırılması istendi
Dilekçede, Müjdat Gezen hakkında verilen adli kontrol kararının kaldırılması istendi. Talebin uygun görülmemesi durumunda itirazın incelenmek üzere dosyanın İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmesi talep edildi.