Gazeteci ve foto muhabiri Coşkun Aral’ın 40 yılı aşkın dostluklarının anısına duayen foto muhabiri Ara Güler için hazırladığı “Bu Dünya Böyle Dünya” belgeselinin prömiyeri İran’ın başkenti Tahran’da yapıldı.
Güler’in eserleri için hazırlanan “Ara Güler Universal” projesi kapsamında sanatseverlerin ziyaretine açılan “Kayıp Tarihin Anısı” sergisi kapsamında Tahran’daki Nabshi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen prömiyere İranlı sanatseverler yoğun ilgi gösterdi.
Adını Coşkun Aral’la 1986 yılında açtıkları “Bu Dünya Böyle Dünya” adlı sergiden alan belgesel, 40 yılı aşkın dostluklarının anısına Aral tarafından hazırlandı ve yapımcılığını Müge Aral üstlendi.
Belgeselde Ara Güler, belgelediği anları hem de kendi dünyasından renkli anıları işliyor. Güler, ülke tarihindeki dönüm noktalarıyla kesişen aile hikayesini, çocukluğundan başlayarak anlatıyor. Sanat, bilim ve kültür alanlarında dünyanın kaderini belirleyen kişilerle kurduğu dostluklar ve onların hayatlarından kısa kesitlere de yer verilen belgeselde, Ara Güler’in ağzından kendi kariyerinin de dönüm noktaları izleyiciyle buluşuyor.
Belgeselde Ara Güler, kendine has üslubuyla hem hayatın anlamını sorguluyor hem de gençliğinin ilk heyecanlarını anlatıyor.
Prömiyerin ardından Ara Güler için düzenlenen panelde konuşan “Ara Güler Universal” projesinin sahibi Fransız küratör Patrice Vallette, belgeselin duygu yüklü ve çok başarılı olduğunu belirterek, insanlara ne kadar fazla şey gösterilebilirse o kadar iyi olacağını ve bunun da fotoğraf, video ve belgesel ile mümkün olduğunu söyledi.
Vallette, Aral’ın Güler’den ilham aldığını ve duayen gazeteci ile başlamasının kendisi için büyük bir şans olduğu değerlendirmesinde bulundu.
İranlı foto muhabiri Seyfullah Semendiyan da belgeselde Ara Güler’in kendi hayatını anlattığını ve bu tür çalışmaların çok nadir görüldüğünü dile getirdi.
Semendiyan, Güler’in uzmanlık gerektiren konularda da yeterli bilgiye sahip olduğunu ve bunun da kendisini ayrıcalıklı kılan bir özellik olduğunu kaydetti.
Aral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belgeselin ilk gösteriminin gelen talep ile Tahran’da gerçekleştirildiğini, istek oluşması durumunda Türkiye ve diğer ülkelerde de izleyiciyle buluşacağını ifade etti.
