Piper Chapman. Sevgilisine güvenip hayatını mahveden bir kadın.
Hayatınızda hiç kötü bir şey yapmadınız, suç işlemediniz, karıncayı bile incitmediniz, insanlara iyi davrandınız ama aşkınıza yenilip küçük (?) bir hata yüzünden hapse girdiniz ve şimdi seri katil, madde bağımlısı, zihinsel hastalıklı ve engelli kadınlarla yatıp kalkmak zorundasınız. Tebrikler: Donnie Darko’dan daha gidik oldunuz.
Sizi bilemem. Bazılarınızın psikolojisi psikopatlık derecesinde güçlü. Neyin sizi üzeceğini, korkutacağını hiç kestiremiyorum. Ama Piper’ın ne hissettiğini biliyorum.
Hayatında güvenli, temiz alanından hiç çıkmamış, tehlikeli insanlarla sohbete dahi girmemiş bir kadının hapis hayatına dayanması çok zordur. Psikolojisi kaldırmaz. Onun da kaldırmadı doğal olarak. Ama öyle ya da böyle yaşamak için güçlü kalması, korkusuz olması gerekiyordu. O da bunu başardı.
Piper Chapman, hapis hayatının nasıl olacağını düşünmüştü? İçeriye girer girmez eşyalarına el konacağını bilmiyordu herhalde, bu birinci adım. Diş macunu ve diş fırçası için çırpınacağını da.
Oraya alışmak için biraz deli olmak gerekiyor tabii. Oraya, kurallara, güvenliklere, mahkumlara, yattığın yere, hatta bastığın yere.
Daha önce hiç cezaevi görmemiş bir kadından bahsediyoruz. Herhalde o da diğer tüm normal insanlar gibi hapse girmemiştir. Burada hapisteki insanları yargıladığım düşünülmesin. Asıl benim önyargılı olanlara bir sözüm var. Aramızda dolaşan her insanın temiz olmayacağı gibi, hapiste olan her insanın da kirli olmadığını birilerinin idrak etmesi gerekiyor. Unutmamak gerek: tecavüzcüler, katiller aramızda; sevdiği için, vatanı için mücadele verenler içeride. Neden acaba, hmmm… Biliyorum da söyleyesim gelmedi. Soğuk bir yer vardı, Rusya mıydı neydi?
Piper, cezaevine düştüğü ilk gün orayla o kadar alakasızdı ki kaydından bahsederken alışveriş yaptığı fast food zincirlerinden ve alışveriş mağazalarından bahsetmeye başladı. Bilmiyor ki içeride hayat duruyor. Hapiste değil market zinciri; hayatın temel zincirlerini unutuyorsun. Okul zili, korna, kuş sesi, hayvanlar, temiz hava, çıplak ayakla toprakta yürümek, bayatlamamış yiyecek, müzik, kargo paketleri, gece 1’de pizza getiren kuryeler, evler, arabalar, kuaför, parasıyla sana hizmet eden insanlar, saçına masaj yapılması, trafik lambaları, sinema, temiz kıyafetler, kolayca erişilebilen şeyler, parktaki bir bankta özgürce oturabilmek ve dahası. O kadar uzaklaşıyorsun ki bir aralar bunları yaşadığını unutuyorsun. Hapis böyledir. Sahip olduklarını özletir, sonra da unutturur. En son sahip olamadığın ama yaşamaya mecbur olduğun şeyler bırakır. Kimse sahip olduğu şeylerden biri olarak “hapis hayatı”nı göstermek istemez. İçindedir ama reddeder. O hayat ne kadar zaman geçerse geçsin ağır gelir. Gözünden yaşlar gelinceye kadar güldüğünde bile. Yaşamayanlar bile çektiğin acılara anlar. Hapis zor değil diyen insan hiç görmedim, bu da bunun büyük bir kanıtı sanırım. Hapis zor bir yerdir. Suçlulardan çok güvenlikler canınızı sıkar. Özgürlüğünüzü en çok kısıtlayan onlardır. Adet olunca peçete bulmaya çalışırken “Amacın ne?” diye soracak kadar süper zekâdırlar. Bunu kadınlar yapar, onu da ekleyelim. Sözde kadın cezaevi ama kadın güvenlikler erkeklerden beter davranıyor. İronik diyeceğim ama değil yahu değil… Kadının düşmanı yine kadındır.
Coğrafya neresi olursa olsun cezaevi her yerde cezaevidir. Okula gitmek gibi. Okumaya gidersin ama türlü türlü cinsle uğraşmak zorunda kalırsın. Hapiste de bir an önce defolup gitmek için beklersin ama gece ranzanda bıçaklanmamaya çalışırken şaftın kayar. Efendim? Suçlu bıçağı nereden mi bulmuş? Çatalı, şişi, bıçağı geçin; kürdan bile iş görür. Onu da saklama ya da nöbetleşe gözcülük yöntemiyle elde ediyorlar. Birbirleriyle ağda, sabun, şampuan, jilet gibi eşyaları takas ediyorlar. Fifty fifty. Ama boğazına kürdan saplanan kişi için başka tabii…
Piper’ın hatası sevdiği insana hayır dememekti. Suç işlemeyi kabul etti ve hapse gireceğini öğrendiğinde bütün ilişkileri bitmişti (hiç şaşırtıcı değil). Piper başkasıyla oldu ve nişanlandı. Çok mutlu süren bir ilişkiye sahipken eski sevgilisi yüzünden hayatı, düzeni bozuldu. Güzel bir ev, iyi bir eş, rahat bir düzen, güzel arkadaşlardan, yamuk yamuk bakan menopozlu kadınlara, ranzada psikopat gibi oturup her an üstüne atlayacakmış gibi duran çatlak teyzelere. Çok kötü bir geçiş oldu bu ama. Yazarken bile geriyor.
Piper’ın cezası diğer kadınlara kıyasla çok daha azdı. Diğerlerinin yılları varken Piper 15 ay yatacaktı. Tabii ona ne kadar 15 ay denir, orası tartışılır. Hapiste geçen 1 gün, normal dünyada 7 güne bedel. Saat 15 oldu mu diye sorarsın, daha 11 derler (saati öğrenmek bile zor, orası ayrı). Bilim insanları bu konuyu hâlâ araştırıyor. Uzay zaman bükülmesi gerçekleşiyor sanki. Lost 6. sezon desek yeridir. Kadın sığınma evi, cezaevi, huzurevi, yetiştirme yurdu gibi yerlerin zaman diliminde bir sorun olduğu kaçınılmaz bir gerçek. İnsanların rahat etmek için gittikleri yerler hapisten farksız çıkıyor. Biraz iddialı ama birisi söylemeliydi. Kimse kimseyi korumuyor. Koruyormuş gibi yapıp suçlu hissettiriyor. Kötü davranıyor.
Piper, hapiste hiç kolay olmayan şeyler yaşadı. Yemeği beğenmedi; tabii bu bir sorun değil ama bunu çok belli edip aşçıya berbat dedi ve aç bırakıldı; bu bir sorun. Sonrasında ise önüne bir paket geldi ve onun için özel hazırlandığı söylendi. Aşçı ona tamponlu burger yollamış. Kanlı. Bunu okuyan erkekler lütfen kanın nereden geldiği hakkında olabildiğince rahatsız edici tahminlerde bulunsunlar. Okuyucu olarak önünüze kanlı burger konduğunu hayal etmenizi istiyorum. İğrençlik seviyesi kaç gün sonra azalırdı? Hapiste hiçbir zaman azalmadığı kesin. Cezaevi aşçısına bulaşmayın. Mümkünse hiçbir aşçıya bulaşmayın. Yemeğinizi evden getirme şansınız varsa istediğiniz gibi sallayın. Ama yoksa… Aşçılar berbat değil, sadece eleştiriyi kaldıramıyorlar. Benim gibi. Ben hak etmediğim şeyi kaldıramıyorum gerçi. Bu da çok doğal. Kadın şefin sinirli olmasını anlarım. Hayatı boyunca ailesine yemek yapmaya mecbur edilmiş yorulmuş, yemek yapmaktan nefret etmiş kadınların hıncını alıyorlar. Ama erkek şefler neden ve kime sinirli onu çözemedim. Bir lezbiyen, iki ibne tarafından iyi sinir edildim.
Bir gün Piper, hapis arkadaşları hakkında baloda üzerine domuz kanı dökülmesine sebep olacak şeyler yazıyor ve ne tesadüftür ki mahkumlar radyo dinlerken Piper’ın nişanlısı sağ olsun; kendileri hakkında düşünülenleri öğreniyorlar ve Piper’a çok kızıyorlar. Piper da nişanlısına tabii. Carrie White mahkumlarımız Piper’dan nefret etmeye başlıyor. Buradan çıkardığımız ders ne? İnsanlara olan nefretini kağıda dökme. Döküyorsan o kağıdı iyi sakla. Akıl hastanesinde günlük tutma fikri nereden çıktıysa. Bu Susanna Kaysen hepimizin sonunu getirdi. Sevgilisini dinleyip oradan kaçsaydı böyle olmayacaktı. Ah Chapman ah… Susanna’nın yolundan giden kaybeden iyi kadınlar kulübüne hoş geldin. Manyakların manyak olduğunu yazması ve Susanna Kaysen gibi gambazlanması… Sen bu durumlara düşecek kadın mıydın ha…
Cezaevindeki tiplerden bahsedelim. Piper bunlarla uğraşırken çok güçlük çekti. Bir iki müdür bozuntusu, bir iki çarpık bacaklı yardımcı bozuntusu, dünyanın en utangaç ve en sapık olmak üzere iki zıt kafa hetero adamı ve dünyanın merkezi olduğunu sanan ama eşlerinden bile nefret gören güvenlikler. İşiniz zor hanımlar. Sizden manyağı da varmış. Müdürlere sallamayacağım. Müdürden ve müdür kavramından nefret etmeyen tek insan yine müdür. O züppeleri biliyoruz, yeni bir şey değil. Yardımcı bozuntuları da kocalarıyla boşanmanın ardından millete iyi havlıyor. Havlayan köpek ısırmaz ama boşanan kadın ısırır. Utangaç adamla sapık adamın tek ortak noktası var: hamile bırakmaktan çekinmiyorlar. Masum da olsa sapık da olsa ikisi de aynı cinsiyet. Finale gelelim. Güvenlik. Sistem bizimkinden biraz farklı. Makarna kollu kadınları daha farklı bir imaj yaratmak için işe alıyorlar. Yaptıkları tek şeyse elektrik bozuntusuyla orada burada Star Wars’çuluk oynamak. Ne bir kas kütlesi, ne de ufaktan sağlam bir tokat. Üflesen yere yapışıyorlar. Güvenlikler, dizilerde bile vasıfsız. Bu yazdığımdan utanmayacağım çünkü doğru ve komik.
Bizim sistem de şöyle: kolunu bile kaldıramayan zebellah kadınları sırf başka başvuran olmadığı ve yalandan güçlü kadın imajı oluşturmak için işe alıyorlar. Bunlarınsa tek yaptığı iki buçuk metrekarelik kulübelerindeki sandalyeden güç bela kalkıp kapıda onları umursamayan herkese ters ters bakmak. Aldıkları iki kuruşun hıncını çıkarıyorlar. Bu sinirli kadın eve gidince eşiyle ne yaşıyor, ne konuşuyor onu merak eder onu sorgularım. Ama büyük bir ihtimalle bekardırlar. Bu hakaret anlamındaydı.
Erkeklerde de 1.80 zarganaları ters psikoloji yüzünden güçlü diye alıyorlar ama üflesen uçuyorlar, hâlâ kimsenin mabadına takmadığı mekana giriş için kimlik soruyorlar. O kulübe çok sıkış tepiş, haberiniz olsun (dalga geçme belirtisi).
Tüm gün iki buçuk metrekarelik kulübedeki sandalyede oturup gelen gidene korku vermeye çalışıp hiç umursanmadan ay sonunu berbat bir maaşla bitirdikten sonra nasıl eğlenilir ben hiç bilmiyorum. İşini yaparken surat asınca en çirkin görünen meslek sahipleri listesinde 3. sıradalar. Bu listenin patentini istiyorum.
Evet sevgili Tyler Durden ve Cliff Booth okuyucularım. Bugün kendime yakın gördüğüm bir karakter hakkında yazmak istedim (15 günden fazla sürdü). Chapman hapis insanı değildi ama düşünce uyum sağlamak zorundaydı. Korkusunu anlıyorum. Ama yalnızca benim anlamam böyle bir kişiliğe büyük yanlış olur. Özünde iyi her insanın Piper’ı anlayacağını düşünüyorum.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.
Günün şarkısı: Oasis – Stand by Me
Aslı Sibel Tekin
Antalya / Kemer
Değirmendere Mahallesi