İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti. Ziyarette konuşan İmamoğlu, Esenyurt’un İstanbul’un en kalabalık ve en fazla göç alan ilçesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Esenyurt’taki vahşi nüfus gelişimini, Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önce dünyanın birkaç yerinde anlattım. Esenyurt’u örnek vererek, ‘Acı bir faturası var’ dedim. Gerçeklerle yüzleşmeden, konuşmadan hizmet etmek mümkün değil. Esenyurt’un böyle negatif bir yönü var. Sahiplenen bir nüfus kitlesi de var. O da bir avantaj. İstanbul’da, ‘Buralıyım’ derken biraz zorlanıyoruz ama Esenyurt’ta, gerçekten kendisini yürekten buraya ait hisseden bir nüfus kitlesi de var. O sahiplenmeyi pozitif elektriğe çevirip buradaki hizmet anlayışı ile ilgili hepimiz yorum yapmak zorundayız. Bu yorumlar değerli. Başkanımla bu yorumların nasıl olacağına karar vereceğiz” şeklinde konuştu. Esenyurt’taki çarpık yapılaşmaya dikkati çeken İmamoğlu, ilçenin her yıl 50-60 bin nüfus aldığını dile getirdi.
”HER SENEDE BİR ÇATALCA KADAR NÜFUS EKLENİYOR”
Artan nüfusun üzerinde duran İmamoğlu “Bu ilçemize senede neredeyse bir Çatalca kadar nüfus ekleniyor. Bu, yönetilebilirliğin çok çok üzerinde. Bu kadar büyük bir nüfus artışı İstanbul’un canını acıtıyor, Esenyurt’u da tehdit ediyor. Bunu, ‘Dur’ diyerek engellemek mümkün değil. Burada bir konut arzı sunuldu. Bu arz, imar planları ile sunuldu. İmar planları tümüyle yanlıştı. Tümüyle sakattı ve tehdit içeriyordu ama ne yazık ki böyle bir yönetim süreci yaşadık” ifadelerini kullandı.
Çocukları, gençleri ve toplumun farklı kesimlerini önceleyen bir süreci başlatmak zorunluluğu olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Esenyurt’un göç anlamında Türkiye’nin ön yüzü olduğunu söyledi.
“MÜLTECİ SORUNUNUN EN VAHŞİ ÖRNEĞİ”
İmamoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Esenyurt, Türkiye’nin her yerinden İstanbul’a göç eden insanların aslında direkt demografik olarak yansıması. İstanbul’un bütün ilçelerinde birinci sırada İstanbul kütüğüne kayıtlı insanlar var. Bir tek Esenyurt’ta İstanbul nüfusuna kayıtlılık üçüncü, dördüncü sıralarda. Bu nedenle hem psikolojik hem de sosyolojik olarak derinlemesine bir analiz yapıp, konuşup, ortak akılla ve her zaman insanları bilgilendirerek çalışma yapmalıyız. Kolay değil buradaki işlerimiz. Esenyurt’un bu şehirleşme yapısını 30 yıla yakındır üzülerek takip ediyorum. İnşallah hep birlikte hem insanları uyandırarak hem yaşam kalitelerini arttırarak, sokaklarında, parklarında, caddelerinde, eğitim kurumlarında arttırarak bunu başaracağız. Esenyurt’taki problemleri, sosyolojik sorunları çözdüğümüzde aslında bunun direkt İstanbul’a yansıyacağını biliyoruz. Bugün, bu yönüyle buradayız.”
“ESENYURT LABORATUVAR GİBİ”
İmamoğlu, belediye başkanlarıyla bir araya gelerek bölgesel çalışma düzeni oluşturma kararı aldıklarını ifade ederek, bu modelle sorunları daha hızlı çözeceklerine inandığını anlattı. Esenyurt’taki göçmen sorununa da dikkati çeken İmamoğlu, “Esenyurt, mülteci sorununun en vahşi örneği. Tüm demografik ve mülteci sorunlarını, sosyolojik gelişmeleri, problemleri birebir tespit edeceğimiz yer, laboratuvar gibi Esenyurt. Başka bir yere gitmenize gerek yok. Burayı çözdüysek, İstanbul’u çözdük demektir” diye konuştu.
İmamoğlu’nun değerlendirmelerinin ardından Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, ilçenin sorunlarına ilişkin sunum gerçekleştirdi.
İSTANBUL/AA