Hidrokarbon kaynaklarının yönetimi konusunda Kıbrıslı Türklerin teklifini reddeden Rum kesiminin Dışişleri Bakanı Hristodoulidis, Economist dergisinin geleneksel olarak Yunanistan’da düzenlediği konferansta konuştu.
Hristodoulidis, Güney Kıbrıs’ın çözüm ve iyi iş birliği amaçladığını ifade ederek, “Türkiye ile iş birliği tüm tarafların faydasına olur.” diye konuştu.
Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin konuşan Hristodoulidis, “Kıbrıs sorununda bir çıkmaza girdiğimizi düşünmüyorum. Türkiye’nin faaliyetleri Crans Montana’da kalınan yerden diyaloğun devam etmesine engel teşkil eden bir durum oluşturuyor.” iddiasında bulundu.
Hristodoulidis, diyalog ve iletişimden başka bir ihtimalin bulunmadığını vurgulayarak, “Yalnızca Türkiye ile diyalog yoluyla bölgedeki sorunlara nasıl çözümler oluşturacağımıza karar verebiliriz. Coğrafyayı değiştiremeyiz, bölgedeki sorunlara bölgenin ülkeleriyle çözüm üretmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinin yarar getirmediğini öne süren Hristodoulidis, “Bölgedeki tansiyon düşürülmeli. Türkiye’ye iş birliği mesajı gönderiyoruz.” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’Yİ RAKİP DEĞİL ORTAK OLARAK GÖRMEK İSTERİZ’
Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ise başka panelde yaptığı konuşmada, Türkiye ile deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusunda müzakereye açık olduklarını söyledi.
Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de katkı sağlayan tarafta görmek istediklerini dile getiren Lakkotripis, “Türkiye’yi bir rakip değil ortak olarak görmek isteriz. Bu açıkça herkesin arzusu.” ifadelerini kullandı.
Lakkotripis, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine karşı ABD ve Avrupa Birliği’nin tepki gösterdiğine değinerek, “Türkiye’nin amacı bölgede istikrarsızlık yaratarak şirketlerin bölgedeki çalışmalarını zorlaştırmak. Yunanistan ve Kıbrıs olarak işimize bakmalıyız.” diye konuştu.
Lakkotripis, ayrıca gelecek 2 yılda 5’i keşif 5’i de teyit amaçlı 10 kuyuda hidrokarbon arama çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.
GKRY, KKTC’nin sunduğu “hidrokarbon konusunda ortak komite” kurma önerisini reddetmişti.
Bölgeye 4’üncü bir gemi daha göndereceğini açıklayan Türkiye, Fatih sondaj gemisiyle Doğu Akdeniz’de kendi kıta sahanlığında; Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi ve Yavuz sondaj gemisiyle de KKTC’nin Türk Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırma ve sondaj çalışmalarını sürdürüyor.
Öte yandan, AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının katılımıyla Brüksel’de gerçekleştirilen Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı kapsamında sonuç bildirgesi yayımlanarak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarına ilişkin faaliyetlerinin yasa dışı olduğunu savunulmuş, AB’nin bu duruma yönelik çeşitli kararlar aldığı belirtilmişti.
GKRY’nin, ada çevresinde tek taraflı ilan ettiği 13 parseli, uluslararası şirketlere ihale ederek lisanslandırıyor. Rum kesiminin, Türk tarafının hak talep ettiği bölgelerde uluslararası şirketlere arama faaliyetlerinde bulundurması Türkiye ve KKTC’nin tepkisine yol açıyor.
ATİNA/AA