Gittiğimiz yerlerde, bulunduğumuz her ortamda bağlanmak istediğimiz yegane nesne wi-fi yani kablosuz bağlantı ağını kullanmak günümüzde kişiler için önem arz etmektedir. Misafir olduğunuz evde ya da misafir aldığınız evinizde yankılanan “wi-fi şifreniz nedir”? sorusu bu bağın bazı bireyler için ne kadar mühim olduğunu göstermektedir.
Nedir bu kopmanın zor olduğu, onsuz hayat damarlarından biri eksik gibi hissedilen kablosuz bağlantı birlikte inceleyelim.
Wi-fi ( Kablosuz Bağlantı) Nedir?
Wi-fi adı üstünde kablo karmaşası olmadan evde, işyerinde ve kamu alanlarında kablosuz internete bağlanmayı sağlayan bir teknolojidir. Wi-fi elektro manyetik dalgalar aracılığıyla veri iletir.
Hayata kattığı kolaylıklar ve zamandan tasarrufun yanı sıra, olası zararlarından da bahsetmek yerinde olacaktır.
Olası Zararları
Fiziksel sağlık açısından:
Her teknolojide olduğu gibi kablosuz bağlantının da görünmeyen riskleri ve olası tartışmalı zararları olabilmektedir. Elektro manyetik dalgaların insan sağlığı üzerindeki etkileri, uzun süredir tartışılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü kısa süreli maruziyetin kesin zararları hakkındaki araştırma bulgularının sınırlı olduğunu belirtse de, bazı araştırmalar gösteriyor ki; uzun süreli maruziyet, baş ağrısı, uyku bozuklukları ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Özellikle çocuklar gelişim sürecinde elektro manyetik dalgalara karşı daha hassas olmakta ve kesin sonuçlar olmamakla birlikte beyin gelişimine etkileri konusunda tedbirli olunması gerekmektedir. Hamile ve kronik hastalığı olanlar için de yine aynı tedbirle hareket edilmelidir.
Bu araştırmalardan en çarpıcı olanı; Danimarkalı 5 öğrencinin yaptığı wi-fi ‘nin hücreleri 12 günde öldürdüğünü keşfeden bir deney olarak karşımıza çıkmaktadır.
Deneyde; telefonlarını başucunda tutan çocukların, dikkat dağınıklığı ve konsantre problemleri ile uyku bozukluğu gibi sorunlar yaşadığı gözlenmiştir. Bunun sonucunda bir deney yapmaya karar veren 5 öğrenci 400 bezelye tohumuyla iki odada aynı sıcaklık ve şartlarda tepsilere koydukları bezelyeleri iki odaya eşit şekilde bırakırlar. Odalardan birinde iki aktif wi-fi modemi bulunurken, diğerinde yoktur.
Sonuç gösterir ki; kablosuz bağlantıya yakın tohumlar ya çimlenmez ya da çürür. Diğer odada bulunanlar ise sağlıkla büyür.
Daha sonra bilim insanları da bu deneyi referans alır ve bezelye dışında brokoli fidesiyle de çalışarak yine aynı sonucu elde ederler.
Burdan çıkarımla; özellikle yatak odasında kullanılan modemin uyku kalitesini etkileyebileceği ve elektro manyetik dalgaların melatonin üretiminde olumsuz etkiler doğurabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu da uzun vadede ise stres, yorgunluk ve odak problemlerini beraberinde getirebilir.
Dijital güvenlik açısından:
Kablosuz bağlantı dijital riskleri de beraberinde getirir. Bağlanılan ağdan yapılan paylaşımlar, kişisel verilerin başka kişilerin eline geçmesine imkan verebilir. Siber güvenlik tehlikeleri bireyler için psikolojik olarak güvensizlik duygusu oluşturabilir.
Alınabilecek Önlemler
- Modemi uyuduğumuz odada bulundurmamak.
- Kullanmadığımız zamanlarda wi-fi’ yi kapatmak.
- Çocukların wi-fi kullanımını sınırlandırmak.
- Güvenli şifreleme yöntemleri kullanarak, dijital güvenlik risklerinden kaçınmak.
Özetle;
Kablosuz bağlantı günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ama faydaları kadar zararlarını da göz önünde bulundurmalı ve tedbirlerimizi ona göre almalıyız. Dışarıda geçirilen vakti çoğaltarak ve telefonları kenara bırakıp sohbet etmenin önemini gözeterek çocuklarımıza örnek olmalıyız.
“Ağdan kopsak da, birbirimizden kopmamak dileğiyle…”