Emine Kurt
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. YARIM KALMIŞ BİR HİKÂYE

YARIM KALMIŞ BİR HİKÂYE

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Pembe tüller tarafından çevrilmiş yatağımın içinde kendimi uykunun kollarına teslim etmeden önce kulaklarımı her bir zerresine hâkim olduğum o ses doldurdu. Her akşam olduğu gibi bu akşam da babam aynı hikâyeyi anlatıp her bir kelimesini ezbere bildiğim o cümleyi söylemek için gelmişti. O zamanlar pek umursamazdım ama hem hikâye hem de bu cümle yıllar sonra hayatımı şekillendirecekti.

Çok uzaklardan gelen acı dolu bir haykırış duyuyorum . Tanımadığım birisine ait ve sanki hep aynı şeyi söylüyor. Birisinin ismini haykırıyor. Benim ismim mi? Bilmiyorum. Fakat çok daha arkadan gelen bir ses var. Bütün bu seslerin arasında duyduğum o ses babama ait. Biliyorum.Oysa bu imkansız. O artık benimle konuşamaz değil mi? Hem bu kan kokusu da neyin nesi? Peki ya göğsümde hissettiğim bu sızı? Neler olmuştu? Ben neden son birkaç dakikadır olan hiçbir şeyi hatırlamıyordum? Bu ses. Ambulans mı geliyor? Ama kimin için? Görmem gerekiyor. Bu sefer benden kim gitti? Ve işte o an. Bütün sorularımın karşılığı olan o ses, babamın sesini de bastırıp kulaklarımda yer edinmişti. Birisi benim ismimi haykırıyordu. Benim için mi gelmişti ambulans? Ne olmuştu bana? Yoksa bastım mı o tetiğe? Yaptım mı bunu? Hayır bu olamaz. Bu kadar ileri gitmiş olamam. Babamı benden alan o silahla hem de. Hayır, hayır yapmadım değil mi? Hepsi sadece bir kabus.

Değildi. Kabus olamayacak kadar gerçekti. Biliyorum yaptım. Zaten hemşirelerin kulaklarıma gelen sesi de beni doğrular nitelikteydi. Dediklerine göre tek bir kurşun göğüs kafesimi delip geçmiş. Bilmiyorlar ki ben zaten günlerdir bir kurşunla yaşıyordum. Kalbime isabet eden bir kurşunla. Günler önce sıkılan bir kurşun, günler sonra sıkılacak ikinci kurşunun nedeni olmuştu. İlk kurşun , başkarakteri olduğunu düşündüğüm hikayenin aslında yankarakteri bile olamadığımı öğrendiğim gün aşık olduğum adam tarafından tam kalbimin üzerine isabet etti.İkinci kurşun ise benim tuttuğum silahtan çıkıp göğsümün ortasına. İlk kurşun hayallerime sıkıldı. İkinci kurşunla da bunun cezasını ödedim.

Ceza.Birisini sevmenin cezası bu kadar ağır mıydı? Söyleyin bana aşık olmak suç muydu? Oysa o benim yıllardır hikâyelerimi süsleyen kişiydi. Çocukluğumdu, hislerimdi, aşkımdı, benden bir parçaydı. Ya da ben öyle sanmıştım. Hikayelerimin baş karakteri olan adam, beni kendi hikayemde yankarakter yapmıştı. Bilemedim.

Anne sen haklıydın babamın anlattığı o hikâye tamamen yalandı. Ve ben bir yalana inanmıştım. Ne gerçek bir aşk vardı ne de bu aşka layık insanlar. Affet beni anne. Seni bir başına bıraktığım; elinden tek sırdaşını, arkadaşını, evladını her şeyini aldığım için. Ben kendimi affedemem ama sen beni affet anne. Sebeplerim vardı…Bu sebepler ise tetiğe basarak sonumu yazdı. Benim sonum kendi kanımla yazıldı.

Beni kendi içimde verdiğim bu savaştan doktorların sesi ve onların sesine karışmış bir kadının çığlığı uyandırmıştı. Zaten bir süre sonra o sesler de kesilmişti. Kendimi zifiri karanlığın kollarına teslim etmeden önce de kendime bir söz verdim: ” Tekrar gözlerimi açabilecek miyim bilmiyorum. Ama açarsam bir hikâye kaleme alacağım .Fakat bu sefer hikâye kötü sonla bitmeyecek.”

Her hikâyenin sonu olmaz, bazıları yarım kalmak için yazılmıştır. Bu da onlardan birisiydi. Aslında hayat da böyledir değil mi? Herkese ait biçilmiş bir son vardır. Fakat o son bile bilinmezlik içindedir. Nerede,ne zaman, nasıl? Cevapsız birçok soru.

Bu yazımda aslında vermek istediğim amaç da buydu. Sürekli bir kumar içerisindeyiz. Yapmak ve yapmamak. Peki ama neden kumar masasından bir tercih yapmadan kalkmayı düşünmüyorsunuz? Bu da bir seçim değil mi? Fakat bizler bu seçimi görmezden gelip neden hayatımızı hep bir sona göre planlıyoruz?

Bugün bunu düşünmenizi istiyorum. Kumar masasına bir son yazmak için değil de oyunu yarım bırakmak için oturun. Bakalım bu sefer hayat size ne sunacak? Unutmayın hiçbir zaman sonu olan bir kitabı yazmak zorunda değilsiniz. Kalem sizin elinizde. İsterseniz en akıcı yerinde üç noktayı koyun ve kitabın kapağını kapatın. O halde …

YARIM KALMIŞ BİR HİKÂYE
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Duygularımızı anlatmış..

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.