Türkiye’de futbol artık sadece bir oyun değil, büyük bir rant ve güç savaşının arenasına dönüşmüş durumda. Son günlerde gündeme gelen bahis skandalları, buzdağının yalnızca görünen kısmı. Aslında yıllardır biriken, üzeri makyajla kapatılan çürümüş bir sistemin kokusu tam da bu.
Sahada ter döken genç oyuncular, bir üst lige çıkma hayali kuran kulüpler, futbolu bir umut kapısı olarak gören aileler… Hepsi, sistemin içindeki kirli ilişkiler ve siyasi çıkar oyunlarının gölgesinde eziliyor. Çünkü Türkiye’de futbol artık yalnızca topun ayakta değil masada döndüğü bir oyun haline geldi.
Bahis skandalları, bir ülkede futbolun nasıl siyasallaştırıldığının en net göstergesi. Futbol yöneticileri, spor basını, federasyon ve hatta bazı kulüp başkanlıkları, siyasi güç odaklarıyla öylesine iç içe geçmiş durumda ki, etik değerler çoktan ikinci plana itilmiş. Hangi partinin adamıysan ona yakin olan hocalar ve sporcular ekmek yer , digerleri taş yesin mantığıyla geldi bu günlere futbol.
Artık başarı, sahada değil; kimin kiminle, kimin hangi politik kanada yakin olduğu ile ölçülüyor. Oysa futbol, toplumun aynasıdır. Eğer o aynada dürüstlük değil, cikar iliskileri yolsuzluk ve siyasi hesaplar görünüyorsa sorun sadece futbolun değil, sistemin tamamının çürüdüğünü gösterir. Taraftar artık sonuçlara değil, perde arkasında dönen oyunlara inanıyor. Bu da hem spora hem adalete olan inancı yok ediyor.
Bahis olaylarının arkasında yalnızca birkaç “oyuncu , hakem veya yoneticiler değil, denetimsizliğin meşrulaştırıldığı bir düzen var. Futbolun ekonomisi büyürken, ahlakı küçülüyor. Federasyonlar sessiz, kulüpler korkak, sporcular çaresiz… Çünkü herkes biliyor ki, bu düzende doğruyu söyleyenin değil, doğru kisiye yakın olanın sesi duyuluyor.
Bugün Türkiye’de futbolu kurtarmak istiyorsak, önce siyasetin futboldan elini çekmesi , denetim ve şeffaflık mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Çünkü futbolun asıl ruhu; tribünlerdeki çocuğun hayalinde, sokakta top peşinde koşan gencin kalbinde yaşıyor , masalarda oynanan kirli oyunlarda değil.
Ve gerçek futbol, adalet ister. Ve o adalet, ne bahis sitelerinde, ne federasyon toplantılarında, ne de siyasi koridorlarda bulunur.
O adalet, ancak dürüst bir sistem kurulduğunda geri döner.
