İnsanız…Eşimizle, partnerimizle sevincimizi üzüntümüzü paylaşıp, ondan destek almak ve birlikteyken daha güvende olmanın gücünü hissetmek istiyoruz. Sağlıklı ilişkilerde bunu sevdiğimiz insanlarla samimiyetle ve can-ı gönülden yaparken, hayatımızda bir narsist varken yapmak hiç kolay olmaz. Bunun nedeniyse narsistin bizim sevincimizi de üzüntümüzü de paylaşacak empati yeteneğinden yoksun olması diyebiliriz. Bununla birlikte, en kısa zamanda bizi zaaflarımızdan vurmanın yollarını da kolayca bulur. En ufak bir tartışma anında, kendisine anlattığımız sorunumuzu ve travmamızı, yüzümüze zaman kaybetmeden vuracağı konusunda tetikte olmamız, önemli bir husustur.
Normal kişilik yapısına sahip bireylerle hayatımızdaki olumlu ve olumsuz konuları paylaştığımızda, bizim için “koz” olarak kullanmayacağının rahatlığıyla, ona şeffaflıkla bunlardan bahsetmemizde hiçbir sorun yoktur. Narsist bireylerle paylaştığımız özel konular, sırlar, travmalar, mutlu olduğumuz maddi veya manevi olgular, bir “koz” olarak eline geçmiştir artık. Kendisinin zihniyetine göre, bu kozu kullanmasında da hiçbir sakınca yoktur.
Özellikle narsist kişi hayatı beraber yaşadığımız biriyse, hayatın içinde yaşadığımız tüm duyguları kendisiyle paylaşmak isteyebiliriz. Bazen onunla dertleşmek bazense yaşadığımız güzel bir olayı birlikte kutlamak iyi gelecek diye düşünürüz. Bu kişilik yapısındaki bireyler insanları bel altı vurmakta hiç vakit kaybetmezler. Yaşadığımız olumsuz durumu ve sorunumuzu kendisiyle paylaştığımız için bizi pişman etmeleri kaçınılmazdır. Aynı zamanda mutsuzluktan beslendikleri ve tam anlamıyla “enerji vampiri” oldukları aşikardır. Başımızdan geçen güzel bir olayı kendisine anlattığımızda, tabir-i caizse bu olayı fitil fitil burnumuzdan getirecektir.
Narsist bir bireyin gerçek anlamda birine değer vermesi ve birini sevmesi çok zordur. Mutsuzluktan beslenen yapılarıyla, mutlulukları da insana zehir etmenin yollarını çok iyi bilirler. Bu nedenle hayatlarındaki insanın mutlu olması, onların enerjilerini yükseltmez, aksine düşürür. Mutluluğu engelledikleri gibi, insanları sorunlarından ve mutsuzluklarından vurarak, mutsuzluklarını köpürtmekten zevk alırlar. Narsistin mutsuzluk ağına yakalanmadan önce bilmemiz gereken en önemli şey, bu ağdan kurtulmanın çok zor olacağı ve ağdaki balık gibi çırpınmanın hayat enerjimizi bitireceğidir.
Narsistin mutsuzluk ağına düşmek, sonrasında çok daha büyük bir girdaba bizi çekecektir. Hayatımızda narsist olduğunu düşündüğümüz biri varsa, gözümüzü bu nedenle adeta dört açmak gerekir. Bu kişilere travmalarımızdan, sorunlarımızdan bahsetmemek, bu ağa takılmamanın en doğru adımıdır. Aynı evin içinde, eşler birbirinin pek çok travmatik örüntüsü hakkında bilgi sahibi olabilir. Aynı zamanda hayatın içinde olabilecek sorunlar da ister istemez narsistten gizlense bile, onun gözünden kaçmayabilir. Böyle bir hayat, adeta bir çıkmaz sokaktır. Mümkün olduğu kadar bir narsistle yüzeysel ilişkiler kurmayı denemeye başlamak, en azından ilişkilerin geri kalan kısmı için uygulanabilir.
Özel günler, mutlu anlar da aynı şekilde bir narsistin kesinlikle bilerek ve isteyerek unuttuğu, baltaladığı, önemsemediği zamanlardır. Hayatlarındaki insan ne zaman mutlu olacaksa, adeta kişinin mutluluğunu sömürmek üzerine plan yaparlar. Bu noktada da narsistle tartışmak, kavga etmek oldukça anlamsızdır. Hatta içimizdeki rengarenk uçan balonları iğneyle patlatmak, narsistin çok hoşuna gider. O balonlar tek tek ruhumuzda patladıkça, avını tuzağına düşürmüş demektir. Özel günler ve mutlu anlar, mutsuz bir anı olarak narsistin başarı hanesine yazılmıştır. Narsistin skor sevdiği gerçeğiyle, her şeyden önce yüzleşmek gerekir. Kavga etmek, ekmeğine bal sürmek olarak ifade edilebilir. Kavga etmeden birlikte bulunduğumuz anları azaltmak ve mümkünse giderek uzaklaşmak, bu süreçlerde dengemizi korur.
Bir narsistle derin bağlar kurmanın imkansız olduğunu unutmadan, aynı evin içinde, iş yerinde yaşamak zorundaysak, ona bu kadar anlam yüklemeden kendi hayatımıza yönelmek, en doğru yöntemlerden biridir. Hayatındaki insanı mutlu etmek, onun sorunlarıyla ilgilenmek gibi bir düşüncesi kesinlikle yoktur zaten. Birine samimi yaklaşıyorsa, onu mutlu etmek için uğraşıyorsa, bir çıkarı mutlaka vardır. Narsistin besini, çevresindekilerin enerjisini sömürmektir. Bu da giderek yangının ortasında, alevlere müdahale etmeye çalışmak gibi hissettirir normal bir insana. İşin içinden çıkılamayacağı ve tek kişinin yangına kova kova su dökmesiyle koca yangının sönmeyeceği belli bir süre sonra aşikar olduğu farkındalığıyla, en son nokta profesyonel destek almak olacaktır.