1. Haberler
  2. TURİZM VE TATİL
  3. Özbekistan kentlerine yolculuk

Özbekistan kentlerine yolculuk

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beni karşılamaya gelen çevirmenim Aybek Veysaloğlu Kopadze ve tiyatronun müdürü Bahodir Sharapov da bagaj işlemim uzadığından geldiğime pek inanamadılar. Çünkü yeşil pasaportum olmasına karşın oyunun rejisörü Valihan Umarov’la birlikte büyük mücadele vermişlerdi vize alabilmem için.

Oysa Kerimov Devlet Başkanı iken nasıl da güzel başlamıştı iki ülkenin ilişkileri. Örneğin ders kitaplarındaki Lenin’e ayrılan sayfalar Mustafa Kemal Atatürk’le yer değiştirmişti. Sonrasında ayrıntısına girmeyelim bilinen gelişmeler oldu ve Özbekistan Türkiye ilişkileri beklenenin aksine kötü gitmeye başladı. Zaten yumuşama da Sayın Erdoğan’ın yakın geçmişteki Özbekistan ziyareti ile başlamış oldu. Umarım bir daha böyle olumsuzluklar yaşanmaz.

Özbekistan’la ilgili kısa bilgiler verecek olursak 32 milyona yaklaşan bir nüfus. Nüfusun yüzde 90’ı Özbek, yüzde 7-8 i Rus, Kırgızlar, Tatarlar ve Kazaklar da kalan diğer halkları oluşturuyor. Metrosuyla da ünlü Taşkentneredeyse 4 milyona yaklaşmış. İkinci büyük kent Semerkant 600 bin, Buhara da 300 bin dolayında. SSCB döneminde Taşkent Film Festivali’yle adını sıkça duyardım bu kentin. Bugünlerde söz konusu Festival’in yeniden başlaması için çaba gösteriyorlarmış. Bence de iyi yaparlar.

ÇIĞ OYUNU SAHNEDE

ÇIĞ (Köşkin) adlı oyunumun ilk galası Özbekistan’ın en önemli tiyatrosu olan Özbek Milli Akademik Dram Tiyatrosu’nda seçkin tiyatrocuların da katılımıyla gerçekleşti. Oyunun başarılı yönetmeni Valihan Umarov’la o gece tanıştık. Ve büyük sürprizi söyledi. Üç ay kadar önce Rusya Federasyonu Kırımtatar Tiyatrosu’nda da ÇIĞ’ı sahnelemiş… (Böylece Rusya Federasyonu’nda 23’üncü ÇIĞ’a (Lavina) yükselmiş sayı.) Galaya gelenler arasında Jihan Edebiyat Genel Yönetmeni Şöhret Rızayev, Özbek Milli Akademik Tiyatrosu Müdür ve aktörü Fettula Maksudov, çok önemli bir rejisör Olimjon Selimov, Münevver Abdullayeva, Tiyatro Enstitüsü rejisörü Zamira Ahmedova ve değişik sanat dallarından bir çok ad da var. Zamira Ahmedova’da ikinci sürprizi yapıyor ve bu ülkede ilk kez Boyacı adlı oyunumun sahnelendiğini açıklıyor. Oyun metnini Rusya’da Rostov Maksim Gorki Tiyatrosu’ndan alıp çevirterek oynamışlar. (Gorki Tiyatrosu’nda sahneye koyan Nikolay Sorokin’in adını bile biliyorlar.) Hatta bir de DVD’sini veriyorlar elime Taşkent’te oynayan Boyacı’nın.

Taşkent’te Büyük Felaket!

Taşkent’te beni etkileyen en önemli yaşanmış olaylardan biri 26 Nisan 1966 tarihindeki büyük deprem felaketi oldu. Sekiz büyüklüğündeki deprem sonucunda 300 bin kişi yaşamını yitirmiş, 300 bin kişi de evsiz kalmış. Özellikle yerle bir olan Taşkent; SSCB’nin sosyalist dayanışması sonucunda çok kısa bir zamanda yaralarını sarmayı ve kentin yeniden kurulmasını sağlamış. Öyle ki bütün kardeş ülkeler Taşkent’in yeniden kuruluşunda ciddi katkılarda bulunmuşlar. Başta Rusya olmak üzere, Ukrayna, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Gürcistan, Ermenistan, Çekoslavakya, Polonya, Litvanya, Estonya, Letonya, Belarus, Bulgaristan, Moldova, Romanya, Çin ve Yugoslavyabüyük dev apartmanlar yaparak ev sorununun kısa sürede çözülmesine katkı vermişler. İşin estetiğini de unutmayan bir Rus heykeltıraş da “BİR DAHA OLMASIN! DEPREM BİZDEN UZAK OLSUN!” temalı bir heykelle olayı duygusallığın doruğuna taşımış. Büyük bir alanda yapılan bu deprem anıtı o kadar etkiledi ki beni, yazmak gereğini duyuyorum bunları.

Hazır deprem nedeniyle ev konusu açılmışken tanıştığım bir çok insanın “Türkiye’de oturduğunuz evlere kira veriyormuşsunuz..” şaşkınlığını yaşadıklarını söylemeden geçemeyeceğim. “Evi olmayanlar kira ile ev tutarlar. Sizde olmuyor mu böyle?” diye sorduğumda “Bizde evi olmayan insan yoktur. Bu nedenle kira vererek oturmak bizim mantığımıza aykırıdır”yanıtını almakta gecikmedim.

Basın Toplantısı…

Ertesi gün, katılımın yüksek olduğu bir basın toplantısı yapıldı. Televizyonlar, gazeteler oradaydı. Kültür Bakanlığı’nın önemli bürokratları da geldiler toplantıya. Özetle şunları söyledim:

“Ülkeler arasındaki ilişkileri en iyi sanatçılar geliştirir. Bunu bir kez daha kanıtlıyoruz. Özbekistan’ın Türkiye’ye, bizim de size ihtiyacımız var. Özellikle de gerçek dostlarımız olan Avrasya ülkelerine büyük görevler düşüyor… Çünkü Dünyada dengeyi yeniden kurmak zorundayız. Zaten kuruluyor da. Yeni yapılanmaya katkıda bulunmalıyız. Bizim işimiz sanat. Öyleyse sanat yoluyla yapmalıyız bunu. Kısacası sanata evet demeliyiz. Örneğin edebiyatlarımızı taşıyalım karşılıklı. Size birçok yazarımızdan örnek kitaplar/yapıtlar getirdim. Romancılarımızı, öykücülerimizi, şairlerimizi yayımlayalım karşılıklı. Kısacası her şey daha yaşanılır bir Dünya amaçlanarak gerçekleştirilmeli.”

 

Kaynak : Aydınlık

 

0
kat_l_yorum_1
Katılıyorum +1
0
hatal_d_n_yorsun
Hatalı Düşünüyorsun
0
bilgi_in_te_ekk_r
Bilgi İçin Teşekkür
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
kat_lm_yorum_-1
Katılmıyorum -1
Özbekistan kentlerine yolculuk
Yorum Yap

Türkiye Aktüel Haber Bültenine Ücretsiz Abone Olabilirsin

Yeni eklenen makalelerimizden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini şimdi başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!