Sena Nur Ozcan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÜLTÜR SANAT
  4. Bir Yazarla Büyümek: Maksim Gorki’nin Parmak İzi

Bir Yazarla Büyümek: Maksim Gorki’nin Parmak İzi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üniversite yıllarımda Maksim Gorki’yle sadece tanışmadım, aynı zamanda ona sığındım.

Edebiyatın sadece sayfalarında değil, insanın ruhunda da var olduğunu hissettiren yazarlardan biridir o. Kurgudan uzak, hayatın ta kendisinden damıtılmış bir anlatı.

İlk kez “Ana” ile onun dünyasına adım attım; ancak Gorki’nin gerçek iç yolculuğunu, onun üçlemesi olan “Çocukluğum”, “Benim Üniversitelerim” ve “Ekmeğimi Kazanırken” ile yaşadım.

Gorki’nin dili bir tokat gibiydi: uyandırıyor, yakıyor, susturmuyor.

Ardından gelen üçlemesiyle, onunla birlikte çocuk oldum, işçi oldum, yoksul oldum. Ama en çok da gerçek oldum.

Gorki’yi diğer yazarlardan ayıran da buydu: Kurgunun değil, hakikatin içine yürüyordum.

Bu sadece bir hayranlık değil; bir yakınlık, bir tanıdıklık, bir yoldaşlıktı. Sanki onunla birlikte yaşamış, birlikte acıkmış, birlikte direnmiş gibiydim.

Bazı kitaplar sadece okunmaz, yaşanır. Gorki benim için o kitapların, o yazarların ilkiydi.

Belki artık elimde bir Gorki kitabı yok, ama onunla kazandığım bakış açısı hala benimle.

Hayata yukarıdan değil, yanından bakmak. Gösterişli olanı değil, emekle yoğrulanı seçmek.

Ve yazarken bile, içimden onun sesiyle cümle kurmak:

Acıtan ama susmayan bir sesle.

“Yaşam, yaşamaya değer kılınmalı.”

– Çocukluğum

Bir Yazarla Büyümek: Maksim Gorki’nin Parmak İzi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.