Yapay zekâ sık sık “insanı geliştiren” bir güç olarak lanse ediliyor. Oysa gerçek gelişim, düşünmekten, sorgulamaktan ve deneyimlemekten geçiyor.
Yapay zekâ bize sadece araçlar sunar; fikir üretmez, değer yaratmaz, empati kurmaz. İnsan hâlâ öğrenen, düşünen ve hatalarından ders çıkaran tek varlıktır.
Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, gerçek gelişim hâlâ insanın kendi emeğinde, farkındalığında ve yaratıcılığında saklıdır.
Üstelik yapay zekânın bize sunduklarını sorgulamak, seçmek ve doğru şekilde kullanmak tamamen insanın sorumluluğundadır.
Karar verme, öncelik belirleme ve etik seçimler hâlâ insanın elindedir. Bu nedenle, ne kadar akıllı olursa olsun, teknoloji asla insanın yerini tutamaz. Gelişim, hâlâ bizim çabamız, merakımız ve bilincimizle şekillenir.
Yapay zekâ bize hız, kolaylık ve bilgi sunabilir; ama anlam, derinlik ve gerçek farkındalık hâlâ yalnızca insana aittir.