Ben demiştim demeyi sevmiyorum fakat yine; “ben demiştim” cümlesini dejavulara abone cümlelerimin yanına yazmak istiyorum…
Ne mi demiştim? Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti ittifakının “yerelde biteceğine” dair ön görümü!
Az sonra bu konuda tüm detayları yazacağım da…
Öncesinde yüreğimdeki bir ince sızının ağıdını sizlerle paylaşmak istiyorum!!
Türk’üm;
Doğru muyum? Çalışkan mıyım? Bilimde ve ilimde başarılı mıyım? Kültür, sanat ve sporda yeni nesillere yetebiliyor muyum? Ekonomik anlamda beklentileri karşılayabiliyor muyum? Kadın ve çocuk cinayetlerini, tecavüzlerini engelleyebiliyor muyum? Kültürler arası ayrımcılığı yok edip tüm sorunları tek yumruk halinde karşılayabiliyor muyum?
…
Bu sorguları yapmamız gerekirken biz ne yaptık? Okullardan Andımız’ı kaldırdık! Kılık kıyafetin cazibesini hem öğrenciler hem de öğretmenler üzerinden yitirdik! Okulların merasim protokolünü yok ettik!
Ya sonra? Okulların kimyası bozuldu, öğrenciler ve veliler elde silah ile okulları bastı, derste öğrencilerin çektiği trajikomik sosyal medya videoları ile öğretmenlerimizi kırdık, yolda gördüğümüzde dahi önümüzü ilikleyip saygı duruşuna geçtiğimiz öğretmen ve müdürlerimizi hunharca katletmeye başladık…..
Çocukluğumuzun en önemli gurur yarışlarından biriydi merdivenlere çıkıp tüm okula “Andımız” ile yön vermek….. Kürt, Laz, Roman, göçmen, Boşnak, Azeri… Hepimiz okurduk da bilmezdik Andımız üzerinden polemik yaşamayı!
AK Parti ve MHP, 15 Temmuz sonrasında devletin menfaatleri doğrultusunda birlikte yürüme kararı aldı. Her iki partinin ittifak çatısı altındaki duruşunu 2019 yerel seçimlerinde de sergilemesi bekleniyordu. Olmadı!
Af ile başlayan ve son süreçte ortaya çıkan küçük çaplı fikir ayrılıklarını kimse ciddiye almıyordu.
Yerel seçimler öncesinde iki partinin tabanını güçlendirme ve adrenalin verme çalışmaları olarak görülen bu atışmaların (ki belki de yine bu sebepten), MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “biz yerel ittifakta yokuz”a kadar getireceğini pazartesi günü yayınlanan köşe yazımda üstü kapalı dile getirmiştim!
Şifreli cümleleri seviyorum…“Şanlıurfa ve Adıyaman başta olmak üzere Güneydoğu illerinde milliyetçi oyların yükselişe geçtiğini yerel seçim sonuçlarında göreceğiz” demiştim.
Anında okurlardan görüşler gelmeye başladı; “Haberiniz yok mu, AK Parti ve MHP ittifak ile yerel seçime gidecek milliyetçi oylar nasıl ayırt edilebilir ki?”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamasından sonrada bu kez “nereden biliyordunuz?” dönüşleri oldu.
Durumları eldeki veriler ve en önemlisi sezileriniz ile iyi okuyabilirseniz gidişatı önceden tahmin etmek mümkün!!
Dünyada milliyetçi akımın popülaritesinde artış olduğu gibi Türkiye’de de Milliyetçi Hareket Partisi ciddi bir yükselişi yaşıyor.
Bilhassa hükümetin izlediği ve yurtiçinde sorunlar yaşanmasına vesile olan Suriyeli mülteciler politikası milliyetçilik ruhunun daha çok pekişmesine vesile oldu.
Yurtiçi ve yurtdışı menşeli sıkıntılar karşısında daha bir kenetlendik ülke olarak.
Tüm ülke sıkı tasarruf tedbirleri uygularken bir kesimin tasarrufun “t”sine dahi yaklaşmaması, devlet kademelerinde yolsuzluğun son sürat devam etmesine rağmen hiçbir cezai uygulamanın yerine getirilmemesi, vatandaşların her şeye aleni şahit olması, hemen sınırımız dibinde yaşanan savaşlar ve göçler…
Hepsi vatana daha çok sahip çıkılması ve Milliyetçi Ruhun şaha kalkmasına vesile oldu.
Önümüzdeki yerel seçimde Milliyetçi Hareket Partisi’nin belediye başkanlarını fazlasıyla göreceğimizi belirterek yerel seçim tarihi yaklaştıkça durum okumalarına dayalı analizlere buradan devam diyorum…
Yaşar İÇEN 24 Eki 2018
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.