Selçuk Moğul
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Ümit Yaşar Oğuzcan: Yarım Kalmış Adam

Ümit Yaşar Oğuzcan: Yarım Kalmış Adam

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Bir gün gelir de unuturmuş insan

En sevdiği hatıraları bile

Bari sen her gece yorgun sesiyle

Saat on ikiyi vurduğu zaman

Beni unutma,

Çünkü ben her gece o saatlerde

Seni yaşar ve seni düşünürüm

Hayal içinde perişan yürürüm

Sen de karanlığın sustuğu yerde

Beni unutma”

1926 yılında Tarsus’ta dünyaya gelen Ümit Yaşar Oğuzcan, Türk edebiyatının en çok okunan, en çok sevilen, en çok ezberlenen şairlerinden biri oldu. Ama belki de onu en iyi tanımlayacak kelime “acılı”dır. Çünkü onun şiiri, hayatının aynasıydı; yaşadıklarını, kaybettiklerini ve kalbinde taşıdığı derin yaraları en yalın haliyle dizelere döktü.

Henüz çocukluk yıllarında ailesinin içinden geçen fırtınalara tanık oldu. Ergenlik çağından itibaren içe dönük, hüzünlü bir ruh hali onun kaderi gibiydi. Ankara ve İstanbul yıllarında şiir çevreleriyle tanışsa da hiçbir zaman “edebiyatçı tavrı” takınmadı. Halkın içinden gelen, halkın diliyle yazan bir şairdi. Bu yüzden de milyonlarca insan onu kendi şairi bildi.

Ama belki de en büyük kırılma, hayatındaki en derin yara, oğlu Vedat’ın genç yaşta intiharıyla geldi. 16 yaşındaki oğlunun Galata Kulesi’nden atlayarak hayata veda etmesi, Ümit Yaşar’ın ruhunda onarılmaz bir boşluk açtı. Şairin bundan sonra kaleme aldığı her dize, sanki hem kendi yüreğine hem de okuyanların kalbine dokunuyordu. Bu acı, onu derinleştirdi, ama aynı zamanda daha da kırılgan hale getirdi.

Oğuzcan’ın en güçlü yanı, yaşadığı dramları herkesin anlayacağı yalınlıkta mısralara dönüştürmesiydi. Onun şiiri “yüksek edebiyat” kaygısı taşımazdı. Bu yüzden de halk arasında sevilir, şarkılara dönüşür, dilden dile dolaşırdı. İnsanlar kendi ayrılıklarını, kendi acılarını, kendi umutlarını onda buldular.

Bugün Batı edebiyatından nice isim anılıyor, nice şair “klasik” kabul ediliyor. Ama dürüstçe söylemek gerekirse, Ümit Yaşar’ın lirizmi, duygusal yoğunluğu ve insana dokunan yalınlığı onların çoğundan aşağı değildir. O, Türk halkının duygularını tercüme eden bir iç ses gibiydi.

Onun dizeleri, hâlâ hafızalarda, hâlâ dillerde:

“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,

Denizsiz, göksüz, güneşsiz bıraktın…”

Ya da ayrılığın en sade haliyle dile gelişinde:

“Bir gün dönersen eğer, beni ararsan eğer,

Bulamazsın, ben artık buralarda değilim.”

Ümit Yaşar Oğuzcan, 1984 yılında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Arkasında bıraktığı yüzlerce şiir, milyonların kalbine kazınmış dizeler ve adı hiç unutulmayacak bir hüzün oldu.

Onun hayatı, aslında bize bir hakikati hatırlatıyor: Büyük şairler, büyük acılarla yoğrulur. Ve acı, bazen nesiller boyu teselliye dönüşecek şiirlere kaynaklık eder.

Ümit Yaşar Oğuzcan: Yarım Kalmış Adam
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.