Dünya Sağlık Örgütü’ ne göre adölesan dönem 10-19 yaş arası ergenlik dönemidir. Yapılan araştırmalarla, bu yaş aralığının 10-24 yaş olarak güncellendiğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü fiziksel gelişim tamamlansa da psikolojik gelişim 20’li yaşlarda devam etmektedir.
Evinizdeki, size tatlı tatlı okulda yaşadıklarını anlatan, sizinle vakit geçirmeye bayılan, kurallara uyan çocuğunuz bir gün tahammülü az, her şeyi eleştiren, odasında daha çok vakit geçiren ve iletişimi oldukça azalan biri haline gelebilir. Öyleyse “Hoş geldin ergenlik!” diyerek başlayabilirsiniz çocuğunuzu daha iyi anlamaya.
Peki nedir bu adı bile duyulduğunda sabır dilenen durum?
Bu dönem çocuğun, çocukluktan yetişkinliğe geçerken fiziksel, bilişsel ve duygusal olarak yoğun değişimler yaşadığı evredir. Hormon değişimleri ile fiziksel olarak bir yetişkine benzemeye başlasa da beyin gelişimi açısından ortalama 24 yaşında gelişen prefrontal korteks henüz ergenlik döneminde tam gelişmediğinden dürtü kontrolü, soyut düşünme, muhakeme ve ruh hali düzenleme gibi beceriler ergenlikte görülmemektedir.
Ergenlik Dönemindeki Bireylerin Davranışları
Bu dönemde ergenlerden en sık duyduğumuz cümlelerden biri ” Kimse beni anlamıyor” olabilir. Ergenlikte kimlik arayışı, net duygular ve özgürlük gibi kavramlar ön plandadır. Bu nedenle yetişkinlerin onlardan göstermelerini beklediği davranışları sergilemede isteksizdirler. Bu isteksizlik, ebeveynler ve çevre tarafından “şımarıklık” olarak algılansa da, aslında duygularının görülmesini isteyen, hayata karşı bir sözü olan ve anlaşılmayı bekledikleri bir dönemden geçiyorlardır. Hata yapmayı, bu hatalardan ders çıkarmayı, inişli-çıkışlı ruh halleriyle akademik yaşamı bir arada yürütmeye çalışmaları ve duygusal olarak yaşayabilecekleri deneyimlerle, büyüyen bir bedene hapsolmuş çocuk ruhlarını aynı anda taşımak ergenler için yeterince zorken, bu aşamada ebeveynlerin çocuklarını gerçekten görmesi ve anlaması elzemdir.
Ebeveynlerin Ergenlik Hakkında Düşünceleri
Çocuklarının bir anda değiştiğini, eskisi gibi davranmadığını, kurallara uymada direnç gösterdiğini ve bunun kendilerini çok yorduğunu söyleyen aileler ” Biz eskiden böyle değildik.” ya da “Şimdiki nesil…” diye başlayan cümleler kurmaktadır. Bu minvalde konuşmalar sonrasında şikayetler de peşi sıra gelmektedir. Dinlenilmediğinden, yardımcı olunmadığından, dijital medyayla çok vakit geçirildiğinden ve listenin daha çok uzayacağı bir dizi şikayet… Eleştiri ve kıyaslama arttıkça çocukla iletişimde duvar örülmeye ve bunun sonucunda çocuğun yalnızlaşmasına neden olabilir. Çünkü ailesi tarafından anlaşılmayan, duyguları görülmeyen çocuk kendini göstermek için yani görünür olmak için korkusuzca eylemlerde bulunabilir. Dinlemeyen çocuk, dinlenilmeden yorum yapılan ve anlamadan nasihat verilendir. Çocuğun cümlesi bitmeden cevap verilen veya kişiliğine saygı göstermeden geçiştirilen ailelerde çatışmalar yaşanmakta ve ergen duygusal ihtiyaçlarının karşılanmadığını hissetmektedir.
Ergenlik Döneminde Doğru Yaklaşımlar
Herkesin geçtiği ama konu çocuğu olunca unuttuğu bu konuda, empati işe yarayacaktır. Dijital dünyanın içinde olmadığımız yüz yüze iletişimin kuvvetli olduğu bir dönemle günümüzü kıyaslamak pek de sağlıklı olmayabilir. Bunun yerine gözlerinin içine bakarak, sessizce yorum yapmadan dinleyerek, hatalarında yanında olup her koşulda sevgiyle yaklaşmak ve alanına saygı duyduğumuzu göstermek onların daha sakin, mutlu ve sosyal bireyler olmasını sağlayacaktır.
Özetle;
Ergenlik dönemi çocuklar için yeterince karmaşık bir dönem olmakla beraber, bu dönemde birçok değişimin yanı sıra, sınavlar ve meslek seçimi gibi hayatları ile ilgili önemli kararların alındığı süreçlerden geçmektedirler. Stres ve kaygı yönetiminde ailenin tavrı ve etkileri önem arz etmektedir. İnatlaşmanın çatışmayı getireceği ve güvenliğini etkileyeceği bir durum yoksa her davranışı eleştirilmemelidir. Sevgi ortamında, açık iletişimle büyüyen çocuklar bu süreci daha rahat geçirecek ve dijital dünyada yalnızlaşmak yerine sevdikleriyle ve akranlarıyla beraber olmayı tercih edeceklerdir.
” Ergenlik zor değil, kişiler tarafından zorlaştırılan bir dönemdir.”