Yüce Türk Milletinin Yazdığı Destan
15 Temmuz… Bu milletin hafızasına kanla, gözyaşıyla, onurla kazınan bir gece. O gece tanklar sokaklara indi, silahlar kendi halkına çevrildi. Ama bilmediler ki bu milletin damarındaki asil kan, toprağına ihanet ettirmez. Korkuya boyun eğmez, ihanete geçit vermez!
Kim ne yaparsa yapsın, hangi planı kurarsa kursun; bu milleti bölmeye, parçalamaya, diz çöktürmeye hiç kimsenin gücü yetmedi, asla da yetmeyecek. Çünkü bu toprak, üzerinde Türk’ün nefesi sürdükçe kutlu bir yeminle korunur. O gece sokağa çıkan her yiğit, sadece kendi canını değil; binlerce yıllık bir soyu, binlerce yıllık bir direnci de ayakta tuttu.
Dün at sırtında çağ kapatıp çağ açanların torunları, bugün ellerinde bayraklarla tankların önünde durdu. O geceden geriye kalan hakikat şudur ki: Bu ulusun kökleri öyle derin, öyle sağlamdır ki, hangi fırtına gelirse gelsin koparamazlar. Türk’ün soyu kurumadan, bu topraktan bir karış verilmeyecek. Tek bir Türk evladı kalsa bile o bayrak, o toprak yine de yerinde kalacak. Binlerce şehidini ana şefkatiyle bağrına basan bu topraklarda hainler adım atamayacak.
O damardaki kan kurumak için akmaz. Göklerin nazlı gelini olan al bayrak, esen rüzgarla nazlı nazlı salınacak. Ve o bayrak haykıracak: “Gök yere inmedikçe, dünya üzerinde hiçbir kudret beni indirmeye kadir değildir! Çünkü ben rengimi, benim uğruma gözünü kırpmadan kanını döken onca şehidin, bebenin, ananın kutsal kanından aldım!”
Bu toprak yalnızca vatan değil; mabettir, mahremdir, namustur! Hiçbir hain, hiçbir köksüz bu toprakta filizlenemez. Ve bilinsin ki: Biz sabrederiz, gerekirse susarız ama asla unutmayız! Unutanı da unutturanı da bu millet, tarihin çukuruna gömmeyi bilir!
Bizi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Bölmek isteyeni kendi karanlığında boğarız. Bize kimse boyun eğdiremez, eğdirmek isteyeni tarihten sileriz. Biz bu vatana kefiliz. Kökümüzü kopartmak isteyenin elini tarih kırar!
Ve o gece toprağa düşen her şehidin ismi, bu milletin alnına kazınmıştır. En başta da kahraman Ömer Halisdemir… Bir kurşunla bir milletin kaderini değiştiren yiğit. Onun cesareti, bu toprakta sonsuza dek yankılanacak sessiz bir yemindir: “Vatan bölünmez, bayrak inmez, ezan dinmez.”
Çünkü bu millet bilir ki; dedelerimizin kanıyla yoğrulmuş bu toprak bir emanettir. Gerekirse can verilir, ama vatan verilmez. Bu milletin damarlarında gezen o kutsal kan, bir daha kimseye böyle bir ihanete cesaret edemeyecek kadar derin bir korku salar.
15 Temmuz bize gösterdi ki; Biz küllerimizden yeniden doğarız. Bir ölür bin diriliriz. Oysa siz hainler bin ölürsünüz ama bir doğamazsınız.
“Türk milleti vardır; varlığı da ebediyete kadar da sürecektir!”
Bu destan, yalnızca bir gecenin değil; binlerce yıllık bir onurun, birliğin, kardeşliğin destanıdır. Ve bu destanı yazan eller, bir daha böyle bir ihanete fırsat bırakmayacak kadar diri, yürekli ve uyanıktır.
Bilsinler ki, bu toprak ne satılık ne de sahipsizdir. Köklerimizden sökülmeye, birliğimizden koparılmaya asla kimsenin gücü yetmeyecek!
Biz varız. Biz buradayız. Ve biz, bu yeminle sonsuza kadar da burada olacağız!
