Gül Akpınar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Bir Kalemin Yanlışlığı

Bir Kalemin Yanlışlığı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsan Hayatı Sistemle Sınırlanamaz

Postmenopozal osteoporoz… Kağıtlara yazılan bu kelime, benim için sadece bir hastalık tanısı değil, aynı zamanda hayatımın bir ritminin de ölçüsüydü. X Hastanesi’nden aldığım rapor, tedavime başlamam için bir anahtar olmalıydı. Ama raporda, doğru olması gereken M81.08 kodu yerine E55.9 girilmişti; yani postmenopozal osteoporoz yerine, tanımı belirsiz bir vitamin eksikliği.

Yapılan hatanın düzeltilmesi için hastaneye başvurdum. Her seferinde bana “düzeltildi, ilacınızı alabilirsiniz” denildi. Ama sistem hâlâ hatalıydı. Eczanede bekleyen ilaç, elektronik bir hatanın gölgesinde, ulaşılmaz bir hayale dönüştü. Her gün ilaç temin edememenin yarattığı endişe, sadece fiziksel sağlığımı değil, ruhumu da sarsıyordu. Omurgamın her an kırılma riskiyle karşı karşıya olduğunu bilmek, beklemeyi daha da zorlaştırıyordu; her adımda bir gölge gibi yanımda yürüyen kaygı, zamanla hayatın her anına sızıyordu.

İlgili üst kurumla yapılan görüşmelerim neticesinde aynı sözleri aldım: “Raporunuz düzeltildi, ilacınızı alabilirsiniz.” Ama zaman geçiyor, sistem hâlâ hatalıydı. Küçük bir teknik aksaklık, insan hayatının ritmini bozabiliyor, tedavi süreçlerini tehlikeye atabiliyordu.

Buradaki mesele sadece bir diploma veya unvan meselesi değil. Bir kalemin, bir tuşun yanlışlığı, insan hayatını doğrudan etkileyebiliyor olmasıdır. Bu süreç bana gösterdi ki, sağlık çalışanları yeminle bağlı oldukları insan hayatını yalnızca kağıt üzerinde değil, her uygulamada ve her sistemde önemsemek zorundalar. Sistemlerin işleyişi, teknolojinin varlığı, bürokrasi; hepsi doğru ve hızlı çalışmadığında, insan hayatı tehlikeye giriyor.

İki haftadır süren bekleyiş, sadece fiziksel bir eksiklik yaratmıyor; insanın zamanını, güvenini ve güven duygusunu da çalıyor. Küçük bir teknik hata, sistemdeki bir aksaklık, omurgam gibi hassas bir yapıyı bile tehlikeye atabiliyor. Ve belki de en önemlisi, bu hataların önüne geçebilmek için vicdan ve hassasiyetin, diplomanın veya unvanın önünde durabiliyor olmasıdır.

Bu deneyim bana bir kez daha gösterdi ki, insan hayatı sistemlerle sınırlanamaz; kağıtlardaki kodlar, elektronik kayıtlar ve prosedürler, insanın kırılganlığının önüne geçemez. Ve bazen, en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bir düzeltme değil; hassasiyet ve insan odaklı yaklaşım.

Benim yaşadığım durum belki sadece bir örnek. Ama sistemde takılı kalan, tedaviye zamanında ulaşamayan başka birçok insan var. Küçük bir hata, göz ardı edilmiş bir detay, insan hayatında geri dönüşü olmayan etkiler yaratabilir. Bu yüzden sağlık sistemlerinde, teknoloji ve prosedürlerin yanında, insanın değerini bilen bir vicdanın hep ön planda olması gerekiyor.

Hayat, bazen elektronik sistemlerden, kağıtlardan ve kodlardan çok daha kırılgan. Bir kalem, bir tuş ya da küçük bir hata, beklenmedik şekilde hayatı durdurabilir. O yüzden insan odaklı bir yaklaşım, sistemlerin en temel taşı olmalı. Belki bir gün, bu tür hatalar tarihe karışır ve sistemler, insan hayatına zarar vermek yerine onu kucaklar.

 

Bir Kalemin Yanlışlığı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.